Yaz aylarında kültür turizmlerinin en önemli duraklarından birisi olan Van’da kente gelenlerin büyük bölümünün kentte tanıştığı ilk değer Van Kahvaltısı oluyor. Kent gelen herkesin ilk görmek ve tatmak istediği ürün olan Van Kahvaltısı bu namına rağmen Van’da beklenilen ilgili, değeri ve sahiplenmeyi görmüyor. Şehrivan’a konuşan sektör temsilcileri de rekorlu Van Kahvaltısı’nın en azından bir festivalinin olması gerektiğini vurguladı.
Guinness Rekorlar Kitabı’na girerek adından söz ettiren Van Kahvaltısı’ndan yola çıkarak 2020 yılından beridir her yılın Haziran ayının ilk pazar günü “Dünya Kahvaltı Günü” olarak kutlanmaya başladı. Etkinlik Van Kahvaltısı tanıtımı adına bir adım olsa da Van Kahvaltısı’nın markalaşması ve daha çok tanınması konusunda eksik kaldı. İlan edildiğinden beri hep sönük ve çok kapsamlı olmayan etkinliklerle kutlanan Dünya Kahvaltı Günü, bu anlamda yetersiz kalırken diğer birçok değer için olduğu gibi Van Kahvaltısı için de ulusal ölçekte bir festival olması gerektiği zorunluluğu öne çıkıyor.
2014 yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na ‘Dünyanın En Kalabalık Kahvaltı Sofrası’ ile giren ve sonraki yıllarda dünya genelinde tanınan kahvaltı zaman içerisinde ününü kaptırdı. Kahvaltı Van dışında birçok kentte bir gastronomik ürüne dönüşürken Van bu anlamda adeta yarışın gerisinde kaldı. 2020 yılından bu yana küçük bir etkinlik ile kutlanmasına rağmen hala bir festivali olmayan Van Kahvaltısı, turizmin en hareketli olduğu bu dönemde bir kez daha gündem oldu.
Birbirinden lezzetli ürünlerden oluşan Van Kahvaltısı, 2014 yılında yaklaşık 51 bin vatandaşın katılımıyla Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na girdi. Kente gelen yerli ve yabancı turistlerin tadına bakmadan gitmediği ve lezzetinden sıkça söz ettiren Van Kahvaltısı, özellikle son yıllarda ününü kaybetmeye başladı. Ülkedeki büyük şehirler özellikle gastronomide çağ atlarken, Van kahvaltısı bir ilerleme kaydedemedi. Van’ın eşsiz bir değeri olan kahvaltının tanıtımı için 2020 yılından itibaren her yılın Haziran ayının ilk Pazar günü ‘Dünya Kahvaltı Günü’ olarak kutlansa da, bu etkinlik de özellikle son yıllarda sönük geçmeye başladı.
Tescillenen meşhur otlu peyniri, murtuğası ve kavutu başta olmak üzere balı, cacığı, kaymağı gibi çeşitleriyle iştah kabartan Van Kahvaltısı hâlâ festivale dönüşmeyi beklerken, turizmin en hareketli olduğu dönemde Şehrivan Gazetesi, kahvaltının festivale ve büyük bir markaya dönüşememesi meselesini bir kez daha gündeme aldı. Kahvaltı festivali önerisi ile ilgili Şehrivan’a konuşan sektörden isimler, festival için geç bile kalındığını ve kahvaltının gündeme gelmesi için festivalin bir an önce düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Kahvaltı konusunda Van’da öncü olan bir isim olan ve Van Kahvaltısı’nın ‘mucidi’ olarak anılan Yusuf Konak’ın sahibi olduğu Bak Hele Bak Kahvaltı Salonu İşletmecisi Fariz Gül de kahvaltı konusundaki beklentiye destek veren isimlerden birisi oldu. Gül, kahvaltının daha çok bilinmesi konusunda değerlendirmeler yapan yaparak; “Van kahvaltısı kente özgü ürünlerden oluştuğu için tanıtım yönünden önemlidir. Dünyanın her yerinde kahvaltı var fakat Van’a has ürünlerden oluşan kahvaltı sadece burada var. Bu nedenle kentin isminin öne çıkarılması, tanıtılması, turizmde yer alması için önemli bir etkendir.”
Gül, Van kahvaltı festivali için kentteki tüm kurum ve kuruluşların bir araya gelip bu etkiliği düzenlemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Van’da bir festivalin olmaması bir eksikliktir. Şehrimizin bu fikre sahip çıkması lazım. Örneğin, İskele Caddesi’nin tamamı Valilik veya Belediye tarafından kapatılarak şenlik havasında bir festival düzenlenebilir. Bu çok zor bir iş değil ama şehrin ileri gelenleri bu konuda biraz pasif davranıyorlar. Bu pasif davranma ister istemez halka da yansıyor. 2014’te düzenlenen etkinlikte rekor kırılmıştı. O zaman bütün paydaşlar aynı işe gönül verdiler ve bunun için çabaladılar. Tüm kurumlar ve halk konuya müdahil oldu ve güzel bir iş oldu. Bu durum festival için de olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Van kahvaltısındaki çeşitlerin korunmadığını ve bunun için denetimlerin olması gerektiğini vurgulayan Gül, “Van kahvaltı çeşitlerini koruyamıyoruz. Bugün kafelerde de, salonlarda da, İstanbul’da da Van kahvaltısı veriliyor. Maalesef bir denetim mekanizması oluşturulmadı. Tabelasında Van kahvaltısı yazan her yer Van kahvaltısı satmıyor. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde olan herhangi bir ürün Van kahvaltısı adı altında sadece marka kullanılarak satış yapılabilir. Bu da biz esnaflarda büyük sıkıntılara yol açıyor. Bir işletmede otlu peynir yok, bal yok, kaymak yok, murtağa yok ama Van kahvaltısı satıyor. Böyle bir şey olmaz. Bunun bir denetim mekanizmasıyla sürekli kontrol edilmesi gerekiyor” dedi.
Konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan Ahtamara Kahvaltı Salonu İşletmecisi Yunus Caner, Van kahvaltısının önemine değinerek sözlerine şöyle başladı: “Van kahvaltısı kentte ve Türkiye’de hatta dünyada meşhur olan bir değerdir. Kahvaltı için yurtiçinden ve yurtdışından Van’a gelen turistler oluyor. Bu insanlar Van kahvaltısını inanılmaz şekilde beğeniyor. Van kahvaltısı kentimizin tanıtım için çok büyük bir şans. Eğer iyi bir tanıtım olursa Van kahvaltısı daha iyi noktalara gelecektir.” Van kahvaltı festivalinin gerekliliğine değinen Caner, “Birçok büyük şehirde kahvaltı festivali düzenlendi ve düzenlenmeye devam ediyor. Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na giren Van Kahvaltısını siz evde kahvaltı yaparak tanıtamazsınız. Büyük ve kalabalık bir yerde çeşitli etkinliklerle kahvaltı yaparsanız daha çok ses getirir. Böyle bir tanıtım ve reklam olamaz. Maalesef bu konuda bir çaba yok. Kahvaltısıyla ünlü Van şehrinde kahvaltı festivalinin olmaması ayıp ve üzücüdür” dedi.
Caner, kahvaltı festivali için nasıl bir yol izleneceğini aktararak, “Van kahvaltısı festivalinin olması için bir altyapı yok. Van’daki iş insanları, STK’lar bir araya gelip bu konuyu konuşmalılardır. Bir altyapı oluşturulması lazım. Bunun için bir komisyon kurulması gerekiyor. Tanıtım konusunda yetersiz kalmamızın en büyük nedeni budur. Biz sektör temsilcileri olarak iş insanlarına, STK’lara bu konu için derhal bir komisyon kurmalarını öneriyoruz. Bu sektörde çalışanlarla bir araya gelip bu konunun üzerinde durmalılardır. Onlar öncülük ederse devamı gelir diye düşünüyorum. Eğer bir festival olursa tanıtım olur. Bu büyük bir şölene dönüştürülebilir. Bu hem Van’ın hem Türkiye’nin tanıtımı için çok güzel olur. İnsanlar Van Kahvaltısı için kalkıp kente geliyorlar ama hâlâ bir festivalimiz yok. Çok güzel bir değere sahibiz. Umarım yetkililer sesimizi duyar” ifadelerini kullandı.
Caner, festival için bir an önce adım atılması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Van çok güzel bir şehir. Tarihi, coğrafyası, kahvaltısı, kedisi, kilimi… Dilerim Van’ı çok daha güzel şekilde tanıtırız. İş insanlarına, STK’lara çağrımızdır; Van’a, kahvaltısına sahip çıkmak istiyorsanız bir adım atın. Bir araya gelinip ortak fikirle yol alınmalıdır. Bizim temel sorunumuz tanıtım. Değerlerimizi saklayarak, tanıtmayarak hiçbir yere varamayız. Hiç alakası olmayan iller Van kahvaltısının tanıtımını yapıyor. İstanbul’dan insanlar kahvaltıyı orada tanıtmaya çalışıyor. Van’da tanıtım eksik. O yüzden Van’da bir kahvaltı festivalinin olması şart. Aksi halde birkaç yıl içerisinde Van kahvaltısı adına hiçbir şey kalmayacak.”
şehrivan