Van’da görev yapan sağlık çalışanları, Filistin’e yapılan saldırılara dikkat çekmek amacıyla başlattıkları sessiz yürüyüşlerine bu hafta da devam etti.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları iki ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de saldırılara protestolar sürüyor. Protesto kapsamında sağlık çalışanları tarafından Türkiye geneli başlatılan ‘sessiz yürüyüş’ programları ise 7’inci haftasına girdi. ‘Sessiz Yürüyüş’ programı çerçevesinde bu hafta da Van’ın Beşyol Meydanı’nda bir araya gelen çok sayıda sağlık çalışanı, Cumhuriyet Caddesi’ndeki kent meydanına kadar slogan atmadan yürüdü.
Burada grup adına açıklamalarda bulunan Dr. Yakup Aslan, Gazze’deki katliamların hız kesmeden devam ettiğini belirtti. Kudüs davasının yalnız Filistinlilerin olmadığını her Müslüman’ın derdi olması gerektiğini ifade eden Dr. Aslan, “Sözde İsrail devletinin bayrağındaki iki mavi çizgi, Fırat ve Nil nehirlerini temsil etmekte, bu iki nehir arasındaki topraklar da kurulacak büyük bir devletin hayali ile yaşamaktadırlar. Buradan belirtiyoruz ki Fırat ve Nil zalimlere ve işgalcilere, boğuldukları mezardan başka bir şey olmayacaktır.
Bugün de hekimler ve sağlık çalışanları olarak soykırım, işgal ve teröre karşı yürüyüşümüzü 7. haftasında yaklaşık 40 ilde tek yürek olarak gerçekleştiriyoruz. Gündemden düşürülmeye çalışılsa da, kimileri için sıradan hâle gelse de Gazze’de ambargo ve katliamlar hız kesmeden devam ediyor. Bizler de ilk günkü öfke ve acı ile sözün tükendiği yerde, sessiz yürüyüşümüz ile farkındalık oluşturmaya devam ediyoruz. İsrail, 7 Ekim’den bu yana onlarca doktoru tutukladı, onlarcasının ise nerede olduğu hâlâ bilinmiyor” dedi.
Grup yapılan basın açıklamasının ardından sessiz bir şekilde dağıldı.
Van’ın Erciş ilçesinde ‘Filistin’e özgürlük İsrail’e Lanet’ yürüyüşü düzenledi.
Kaymakamlık binası önünde Erciş Sivil İnisiyatifi öncülüğünde düzenlenen yürüyüş, DSİ ilçe Müdürlüğüne kadar devam etti. Burada bir konuşma yapan Erciş Sivil İnisiyatif Sözcüsü Fuat Kılınç, Filistinlilere yapılan zulme tepki göstermek amacıyla böyle bir etkinliğin düzenlendiğini ifade ederek, “Filistinli kardeşlerimizin, dinini, namusunu, vatanını ve bayrağını korumak için kendilerini feda etmekten başka çareleri kalmamıştır. Bunu da en iyi anlayacak olan asil milletimizdir. Filistinlilerin meşru müdafaa eylemlerine “terör” demek, İsrail’e destek olmak demektir. Filistinli kardeşlerimiz, kuşatılmışlık içinde nefes alamaz haldedirler. Hayatlarını idame ettirmek için her türlü çıkış yolunu denemeleri meşrudur ve insani haklarıdır. Vicdan sahibi herkesi, işgalci, diktatör ve küresel ittifaka karşı, Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesinin yanında yer almaya davet ediyoruz” dedi.
Kaynak: İHA