Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO), 25 Ocak Cumartesi günü Van’a gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti öncesi kentin taleplerini içeren 11 maddelik bir rapor hazırladı.
Van TSO tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanına iletilmesi planlanan raporda 11 madde yer aldı. Van-Şırnak Karayolu’nun açılmasından çevreyolunun tamamlanmasına, kentin imar ve yapılaşma sorunundan Kuskunkıran ikinci tüp geçidinin yapılmasına, finansmana erişimin kolaylaştırılmasından kesintisiz demiryolu hattının yapılmasına kadar Van’ın önemli sorunları raporda detaylandırıldı.
İşte Van TSO tarafından hazırlanan rapor;
Şırnak ile İlimiz arasında 370 kilometrelik karayolunu, 200 kilometreye düşürecek olan Van-Şırnak Karayolu Projesi ile birlikte bölge ulaşım sorununu büyük ölçüde aşacaktır. Bu yol; Şırnak’ı, Van’a, Pervari’ye, Siirt’e, Çatak’a, İran’a Irak’a birleştiren en önemli ticaret yolu olacaktır. Bu çerçevede; Van-Şırnak Karayolu’nun ivedi şekilde tamamlanması önem arz etmektedir. Çalışmanın tamamlanması ile birlikte özellikle dış ticarette kullanılacak yol güzergahı, bölge kentlerine önemli iktisadi katkılar sağlayacaktır.
Bitlis-Van kara yolu üzerinde zatı-ı alinizin Başbakanlık döneminde (2004) temeli atılan Kuskunkıran Tüneli’nin ilk tüp geçidi 2012 yılında hizmete açılmıştır. 2 bin 176 metre uzunluğundaki Kuskunkıran Tüneli’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nin ulaşım bağlantısı açısından çok önemli bir kazanımdır. Aynı zamanda yük taşımacılığını karayolu ağları üzerinden gerçekleştirenler açısından da önemli bir güzergâhtır. Ancak gidiş ve geliş yönünün aynı tüp geçiş üzerinde olması kazalara sebebiyet vermektedir. İkinci tüp geçişin yapılması bu projenin daha kullanılabilir hale gelmesini sağlayacaktır.
Sanayisi gelişmemiş ve hizmetler sektöründe varlık yürüten doğu kentlerindeki tüccar ve tacirin finansmana ihtiyacı vardır. Bu anlamda bir pozitif ayrımcılık talep etmekteyiz. Örneğin Van ili; %63’lük hizmet sektörü faaliyetleri çerçevesinde şekillenmiş, sanayileşme arzusuna karşın güncel girişimlerinde bu minvalde devam ettiği bir ekonomiye sahiptir. Şehrimiz ve benzer kentlerin son süreçte rekabet edebilme gücü zayıflamış ve sanayi kentlerine oranla daha mutsuz kentler arasında yer aldıkları görülmektedir. KOBİ’lerin krediye ulaşımı hayatidir. Finansmana erişimde finans kuruluşları tarafından talep edilen ipotekler düşük ekspertiz değerlendirmeleriyle karşı karşıya kalınmaktadır. Bununla beraber birçok banka, bölge dışında teminat talep etmektedir. Kalkınma ajanslarının kurumsal kapasitesi ve bölgelerini tanıyan, değerlendiren bir boyuta ulaşmış olmaları nedeniyle ekspertiz değerlendirmelerinde yetkilendirilmesi önem arz etmektedir. Öz sermayesi düşük olan İlimiz ve bölgemizde kredi kullanımının kolaylaştırılması ticaretimizin büyümesine ve gelişmesine olanak sağlayacaktır.
Kalecik, Şemsibey, Abdurrahman Gazi, Şabaniye, Cevdetpaşa Mahallelerinde 10 ayrı 1/5000 ölçekli uygulama imar planları ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının tamamlanması ve uygulamaların hayata geçmesi gerekmektedir. Kentin imar plan yapma yetkisinin Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü’nden alınarak işin asıl muhatabı olan yerel yönetimlere devredilmesi önem arz etmektedir. Ticari kümelenmeler açısından hazine tahsislerinin yapılması. Organize yenilenebilir enerji bölgelerinin oluşturulması. Sahil Yolunun kesintisiz olarak tamamlanması. Van Gölü kıyı planlarının ivedilikle Bakanlık eliyle tamamlanması.
Son zamanlarda, İran ile turizm konusunda önemli bir ticari iş birliği yakaladık. Bu noktada kesintisiz demiryolu ağı önemli bir yer tutmaktadır. Mevcut sistem maddi ve zamansal kayba neden olmaktadır. Batı’dan Van’a ürün getirmek isteyen bir firma ürününü vagonlara bindirmektedir. Tatvan’a geldikten sonra önüne 2 seçenek çıkıyor; ya vagonları feribota bindirip karşıya geçecek, ya da yükü vagonlardan indirip karayolu ile karşıya geçecek. Maliyet hesapları dikkate alındığında firmalar çoğu zaman karayolunu tercih ediyor. Ürünlerin birkaç kez yükleme-boşaltma maruz kalması zaman kaybının yanı sıra, ürüne de zarar vermektedir. Bunun yanı sıra tüm dünya ülkeleri raylı ulaşımı daha fazla kullanırken, ülkemizde bu oran düşük seviyelerde seyretmektedir. Özellikle turizm amaçlı tren yolunu kullanan turist sayısı oldukça fazladır. Bunun en canlı örneğini Doğu Ekspresi aracılığı ile bölgemizde yer alan Kars ilinde görmekteyiz. Kesintisiz Van Gölü Demiryolu Hattı’nın hayat geçirilmesi yukarıda bahsedilen ticari faaliyetlerin yanı sıra ilimiz ve bölgemiz turizmine de etki edecektir.
1 Milyon 127 bin 612 nüfusuyla en kalabalık 19’uncu şehri olan ilimiz, ülkenin en doğusunda yer alan ve uzaklık nedeniyle ulaşımda genellikle havayolunun tercih edildiği bir kenttir. Her yıl artan yolcu sayısı şehrimizin potansiyelini ortaya koyarken günlük 7 ile 10 arasında değişen uçak seferi, kentin ihtiyacına karşılık verememektedir. Başta İstanbul ve Ankara uçuşları olmak üzere halkımızın uçak seferleri konusunda yaşadığı soruna ivedilikle çözüm bulunmalı ve Türk Hava Yolları başta olmak üzere diğer özel havayolu şirketleri sefer sayılarını artırmalıdır. Havayolu bağlantı ve hizmetlerinin geliştirilmesi özellikle; Ferit Melen Havaalanı’nın yolcu ve yük kapasitesinin artırılması, Van ilinin doğrudan uçuş seferlerinin artırılması, havalimanının teknik altyapı eksikliklerinin giderilmesi ayrıca önem arz etmektedir.
300 kilometre kara sınırı olan, yaklaşık 700’ü aşkın İranlı tüccarın faaliyet yürüttüğü, 300’ü aşkın İranlı öğrencinin eğitim gördüğü, yılda en az 700 bin İranlı vatandaşın konakladığı Van ilinde konsolosluk hizmeti verilmesi gerekmektedir. 80 kilometrelik mesafede ülke değiştiren insanlar herhangi bir belge için 400 kilometreyi aşkın bir uzaklıkta olan Erzurum’a gitmek zorunda kalmaktadır. Turizm ve dış ticaret potansiyelimiz ile komşuluk ilişkilerimiz göz önüne alınarak konsolosluk hizmetinin Van’da verilmesi hususu önemlidir.
Sınır kenti olan İlimizde Kapıköy Gümrük Kapısı’nın yanı sıra, Başkale İlçesinde Gelincik Sınır Kapısı ve Çaldıran İlçesinde Çilli Sınır Kapısı bulunmaktadır. Her iki sınır kapısına da ulaşım konusunda herhangi bir sorun bulunmamaktadır. İran ile olan ticaretimizin gelişmesi adına her iki sınır kapısının açılması ve burada Serbest Ticaret Merkezi (STM) kurulması gerekmektedir. Bu gelişmeyle birlikte; sınır ticareti ile bölge halkının ihtiyaçları mahallinde temin ve tedarik edilebilecek ve bölge ekonomisine canlılık gelecektir. Sınır ticareti ile birlikte bölge insanına daha ucuz mal sağlanacaktır. Sınır ticareti ile kaçakçılık asgari düzeye çekilecektir. Sınır ticaretinin başlaması bölgeye önemli bir istihdam kapısı olacaktır. Bu şekilde bölge halkının refah düzeyi yükselecektir. Sınır ticaretinin en önemli ekonomik katkılarından biri de insanlarda girişimcilik ruhunun gelişmesi ve insanların ticari faaliyetlerde bulunarak bölgesine katkıda sağlaması olacaktır. Sınır ticareti bölge ekonomisi ile birlikte ülke ekonomisine de katkıda bulunacaktır.
Gündeme getirmiş olduğunuz Kalkınma Yolu Projesi, kentimiz ve bölgemizin ihtiyaç duyduğu ve heyecanla takip ettiği bir çalışmadır. Bu çerçevede, Irak-Kürdistan Bölgesi ile son dönemlerde ticari ve sosyolojik anlamda ilişkilerimiz gelişmekte ve bu durum bölgesel kalkınma açısından bir umut ışığı taşımaktadır. Kentimizden Irak’a en yakın giriş-çıkış kapısı durumunda olan Üzümlü ve Serzêr Sınır Kapıları’nın modernize edilmesi en büyük beklentiler arasında yer almaktadır. Ayrıca Hakkâri Derecik Umurlu Sınır Kapısı’nın uluslararası ticaret açısından öneminin dikkate alınması; başta ihracat olmak üzere tüm ticari faaliyetlere artı değer katacaktır.
Ülkemizin genç nüfusu ortalaması son TÜİK verilerine göre 33.5’dir. Van ilinde bu oran 22’dir ve ilk 7 il içerisinde yer almaktayız. Bu durum iktisadi anlamda önem arz ederken, Van ili sahip olduğu potansiyeli ile gelişmiş kentler arasında yer alması gerekirken kişi başı gelirde; 54 bin 272 TL ile 81. Sırada yer almaktadır. Kocaeli ise 302 bin 772 TL ile birinci sıradadır. “OECD az gelişmiş bölge ile çok gelişmiş bölge arasındaki kabul edilebilir farkın %30 olmasının normal olduğu belirtilmektedir. Ancak bizim Kocaeli ile aramızdaki fark 6 kattır.” 2023-2025 ve Eylül ayında açıklanan 2025-2027 orta vadeli Program’ın iş ve yatırım ortamı başlığında yer alan perspektifin yerel ve bölgesel olarak ele alınması ve bölgesel yeteneklerin incelenerek yeni bir politik bakışın geliştirilmesi; finansal destek mekanizmalarının titizlikle devreye konulması gerekmektedir. Hayvancılık – turizm – yenilenebilir enerji – tekstil başta olmak üzere üretim alanlarının genişletilmesi – çağrı merkezlerinin istihdam rakamlarının artırılması yönünde motive edilmesi, dış ticarete bağlantılı olarak lojistik merkezin önemi, ayrıca sınır kenti olmamızdan kaynaklı İran-Türkiye Ortak Organize Sanayi Bölgesi kurulması kent ekonomisi ve istihdamına katkı sunacaktır. Son olarak; istisnalar, vergi muafiyetleri, pirim desteği, yatırım yeri tahsisi ve istihdam süreçlerinin desteklenmesi çok kıymetli bir durumdur. Bu bakış açısının daha kullanılabilir bir programla bölgesel bazda yeniden ele alınması gerekmektedir. Bununla birlikte; mutlak suretle devletimizin bölgemize yatırımcı yönlendirmesi elzemdir.
Kaynak: HABER MERKEZİ