Van’ın çevre sorunlarını sık sık ele alan Van ÇEVDER, önemli bir çalışmaya daha imza attı. Kent özellikle son yıllarda kirliliği, bakımsızlığı, Van Gölü’nün çekilmesi vs. konularla gündeme gelirken, Van ÇEVDER tarafından düzenlenen panelde kentteki çevre sorunları iki başlıkta ele alındı. Van Gölü Havzası başta olmak üzere birçok sorunun konuşulduğu panelde Van Gölü Havzasındaki sulak alanların korunmasına dikkat çekildi.
Van Gölü yine, yeniden masada!
Son dönemlerin en önemli gündemi, endişesi ve önem verdiği konu olan Van Gölü gündemde kalmaya ve tartışılmaya devam ediyor. Bir taraftan korunması için çağrılar yapılan, öte taraftan yasal düzenlemeler, dip çamur temizliği gibi somut adımlarla korunmaya çalışılıyor. İnsan eliyle yaratılan tahribat kadar iklim değişikliği ve kuraklık gibi sorunlarla da karşı karşıya olan Van Gölü S.O.S. verirken sürekli olarak gölü gündemine alan Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEVDER) göl ile ilgili önemli bir panele daha imza attı.
“ÇEVDER YİNE VAN GÖLÜ’NÜ GÜNDEME ALDI”
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü son yıllarda sık sık gündeme geliyor. Kirliliği ve kuraklıkla gündemden düşmeyen Van Gölü’nün gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar da yapılıyor. Van’ın çevre sorunlarını sık sık ele alan ÇEVDER kentin sorunlarının çözüm bulması için çeşitli çalışma ve organizasyonlar düzenlemeye devam ediyor. Özellikle Van Gölü’nün temiz kalması ve gelecek nesillere aktarılması için büyük çaba harcayan Van ÇEVDER yine çok önemli bir çalışmaya imza attı. Van Barosu’nda, başka illerden çok sayıda hukukçu ve akademisyenin de katıldığı bir panel düzenlenirken, panelde ‘Van Gölü Havzasında Sulak Alanların Korunması’ ve ‘Çevre ve Hukuk’ konuları kapsamlı olarak ele alındı. Panelde özellikle Van’ın en önemli zenginliğinin Van Gölü olduğu vurgusu yapıldı.
“VAN GÖLÜ HAVZASI HUKUKÇULAR VE ÇEVRECİLER TARAFINDAN MASAYA YATIRILDI…”
Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, panelin içeriğine değinerek, “Panelde Van Gölü kirliliği, sahiller, kuraklık, HES’ler, suyun yanlış kullanımı ele alındı. Panel son derece yararlı geçti. Bölgedeki çevre sorunlarını dile getirdik. Önümüzdeki günlerde Van’da yaşanan çevre sorunlarının hukuksal olarak nasıl bir yol izleyeceğimizi konuştuk. Panelde hem il dışından hem de Van’dan hukukçu ve akademisyenler vardı. Hepsi de çevre sorunlarının üzerinde durdu. Bu sorunlar ertelenecek sorunlar değiller. Türkiye’de ve Van’da çevre sorunları var. Bu çevre sorunları ailede, okulda, dışarda her yerde önemsenmelidir. Bu hayati bir konudur. Yarın çok geç olabilir. Van Denizi olmazsa Van diye bir kavram olur mu? Suyumuz, havamız, toprağımız kirlendiği zaman hayat olmaz. Son zamanlarda yaşanan kuraklıktan dolayı çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“VAN’DAKİ SULAK ALANLAR KORUMA ALTINA ALINMALI…”
Doğaya Güç Kat Ağı Koordinatörü Osman Erdem, “Van Gölü Havzasında 36’ya yakın irili ufaklı sulak alan ekosistemi var. Bunlar çevre kanununa aykırı uygulamalar, kıyı kanununa aykırı uygulamalar, mevzuata aykırı uygulamalar nedeniyle tehdit altında. Pek çoğu da henüz koruma altına alınmamış. Van Gölü ve çevresindeki bu alanların gelecek nesillere aktarılması için uygun koruma statüsünün verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Erdem, sulak alanların korunması için beş öneride bulunarak, “Van Gölü’ndeki sulak alanların 13’ü Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nde sulak alan olarak kayıtlara geçmiş. Diğerleri bunlara dahil edilmemiş. Geriye kalan sulak alanların da dahil edilmesi için çalışmalar devam ediyor ama bu çalışmanın bir an önce tamamlanıp bunların sulak alan yönetim bilgi sistemine dahil edilmesi gerekiyor. Van’da herhangi bir koruma statüsü olmayan 21 sulak alan var. Bunlar özellikle Edremit sazlıkları, yeşil su sazlıkları, Tendürek sazlıkları… Bunlar son derece önemli sazlıklar. Bunların mutlaka korunma altına alınması gerekiyor” diye aktardı.
“İNCİ KEFALİ’Nİ KORUYABİLMEK İÇİN BU DERELERİ MUTLAKA KORUMAMIZ GEREKİYOR”
Erdem, derelerin korunması gerektiğine vurgu yaparak, “Sadece Van Gölü’nde yaşayan balık türü İnci Kefali var. İnci Kefali Van Gölü’nde yaşıyor ama üremek için gölle bağlantılı derelere çıkıyor. Bunlar Karasu Deresi, Bendimahi Çayı, Zilan Deresi. Bu balığın yaşamını sürdürebilmesi için son derece önemli sulak alanlar çünkü üreme döneminde çok büyük bir kısmı debisi daha yüksek olan alanlara çıkıyor. İnci Kefali’ni koruyabilmek için bu dereleri mutlaka korumamız gerekiyor” diye konuştu.
“BU SULAK ALANLAR ULUSLARARASI RAMSAS SÖZLEŞMESİNE DAHİL EDİLMELİ…”
Van’daki bazı sulak alanların Ramsas Sözleşmesine dahil edilmesi gerektiğini belirten Erdem, “Özellikle Arin Gölü dip kuyruk ördekler için son derece önemli bir göldür. Dip kuyruk ördeklerinin nesli tehlikede. Sayıları oldukça azaldı. Türkiye’de üreyen dip kuyruk ördeklerinin yüzde 60’dan daha fazlası Van Gölü ve çevresindeki alanlarda kuluçkaya yatıyor. Bu çok önemli bir husus. Erçek Gölü kuş türleri için çok değerli bir alan. Erçek Gölü, Arin Gölü ve Bendimahi Yasasının Muradiye Şelalesini de içerisine alacak şekilde Uluslararası Ramsas Sözleşmesine dahil edilmesine talep edeceğiz. Bu alanlar mutlaka sözleşme içerisine dahil edilmelidir” ifadelerini kullandı.
şehrivan