Van Gölü, binlerce yıllık geçmişiyle Türkiye’nin ve dünyanın en önemli doğal miraslarından biridir. Gölün suları, dünyanın en büyük mikrobiyalitlerine ev sahipliği yaparak, bilim insanlarını ve doğa tutkunlarını büyülemektedir. Ancak bu eşsiz ekosistem, ne yazık ki insan faaliyetlerinin olumsuz etkileri altında hızla bozulmaktadır.
Van Gölü’nün derinliklerinde saklı kalmış mikrobiyalitler, milyonlarca yıllık bir süreçte, siyanobakterilerin ve çamurların bir araya gelerek oluşturduğu, tabakalı, küresel yapılardır. Bu yapılar, dünyadaki yaşamın başlangıcına dair önemli ipuçları sunmaktadır. Dalış tutkunları için de eşsiz bir deneyim sunan mikrobiyalitler, aynı zamanda gölün ekolojik dengesini sağlayan önemli bir unsurdur.
Bu alanda belli aralılarda Vangölü’ne dalışlar yapan Dalış Eğitmeni Serkan Ök bu seferde su altında biriken çöpleri görüntüledi. Görüntülerde Van Gölü’nün üstü gibi altınında insanları attığı çöplerle dolu olduğu görüldü. İşte o görüntüler:
Atılan çöplerin gölde kaybolduğu düşünülse de, gerçekte bu atıklar gölün dibine çökmekte, suda yaşayan canlıların yaşam alanlarını daraltmakta ve gölün doğal döngüsünü bozmaktadır. Plastik atıklar, gölde parçalanarak mikroplastiklere dönüşmekte ve besin zinciri yoluyla deniz canlılarına ve hatta insanlara ulaşmaktadır.
Van Gölü’nün kirlenmesi, sadece gölün ekosistemini değil, aynı zamanda bölgenin ekonomisini ve sosyal yaşamını da olumsuz etkilemektedir. Göldeki kirlilik, turizmin azalmasına, balıkçılığın olumsuz etkilenmesine ve bölge halkının sağlığının tehlikeye girmesine neden olmaktadır.
Binlerce yılda oluşan ,Dünyanın en büyük mikrobiyalitlerini dalış severlere gezdirirken insan oğlunun attığı çöplerin kaybolmayıp Van Gölüne nasıl zarar verdiğini görüntüledik. pic.twitter.com/ZEgkNLl52j
— Ecz.Serkan ÖK (@eczserkanok) September 1, 2024
Van Gölü’nün bu eşsiz güzelliği ve zengin biyolojik çeşitliliğini gelecek nesillere aktarabilmek için acil önlemler alınması gerekmektedir. Bu önlemler arasında;
Van Gölü, sadece Türkiye için değil, dünya için de önemli bir doğal mirasdır. Bu nedenle, gölün korunması için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekmektedir.
Van Gölü, tuzluluğu nedeniyle birçok canlı türü için yaşamsız bir ortam gibi görünse de, aslında oldukça zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Gölde yaşayan en önemli canlılardan biri de mikrobiyalitlerdir. Mikrobiyalitler, siyanobakterilerin ve diğer mikroorganizmaların bir araya gelerek oluşturduğu, tabakalı yapıdaki fosillerdir. Bu oluşumlar, dünyadaki yaşamın başlangıcı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Van Gölü’ndeki mikrobiyalitler, hem büyüklükleri hem de sayılarıyla dünyada eşsiz bir örnektir.
Van Gölü, gelecek nesillere bırakılacak önemli bir mirasımızdır. Bu doğal güzelliği korumak için hepimizin üzerine düşen görevler vardır.
Kaynak: VANDAHABER