Van Gölü’nün Adilcevaz kısmında kıyıdan yaklaşık 80 kilometrekarelik alanda bulunan irili ufaklı mikrobiyalitlere balıkçıların ağları takıldı. Dalgıçlar tarafından mikrobiyalitlere takılı vaziyette tespit edilen yaklaşık 600 metrelik ağın çıkarılması için çalışma yapıldı.
Van Gölü’nün eşsiz doğal güzelliği ve biyolojik çeşitliliği, ne yazık ki insan faaliyetleri nedeniyle tehdit altında. Son dönemde, gölün Adilcevaz ilçesi sınırlarındaki mikrobiyalitler, balıkçıların yanlış atılan ağları nedeniyle ciddi zarar görüyor.
Binlerce yıllık geçmişe sahip olan mikrobiyalitler, dünyanın en büyükleri arasında yer alıyor ve Van Gölü’nün ekosistemi için büyük önem taşıyor. Bu canlı fosiller, suyun çekilmesiyle birlikte daha da görünür hale gelerek gölün bir simgesi haline gelmişlerdi. Ancak balıkçıların ağlarının mikrobiyalitlere dolanması, hem bu değerli doğal yapıları hem de gölde yaşayan diğer canlıları tehdit ediyor.
Yukarı Deniz Derneği üyeleri tarafından yapılan dalışlarda, mikrobiyalitlere dolanmış yüzlerce metrelik ağlar tespit edildi. Bu ağlar, sadece mikrobiyalitlere zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda inci kefali gibi endemik türlerin de yaşam alanlarını daraltıyor. Ağlara takılan ölü balıklar ve hatta yılanlar, bu durumun ekosistem üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor.
Dernek Başkanı Cumali Birol, balıkçıların ekmeklerini kazanma mücadelesini anlarken, mikrobiyalitlerin korunması için Adilcevaz’ın 3 mil içine ağ atılmaması konusunda çağrıda bulundu. Balıkçıların, hem kendi ekonomik kayıplarını önlemek hem de gölün ekosistemine zarar vermemek adına bu konuda duyarlı olmaları gerekiyor.
Van Gölü’nün eşsiz doğal güzelliklerinden biri olan mikrobiyalitler, balıkçıların yanlış atılan ağları nedeniyle ciddi bir tehdit altında. Adilcevaz ilçesindeki yaklaşık 80 kilometrekarelik bir alanda bulunan bu değerli doğal oluşumlar, dalgıçların büyük çabası sayesinde hayalet ağlardan kurtarılmaya çalışılıyor.
Yukarı Deniz Derneği üyeleri, bölgede yaptıkları dalışta yaklaşık 600 metre uzunluğunda devasa bir hayalet ağa rastladı. Bu ağın mikrobiyalitlere verdiği zarar oldukça büyük. Dernek başkanı Cumali Birol, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ağın sadece bir kısmını çıkarabildiklerini ve geri kalanının temizlenmesi için çalışmaların devam edeceğini belirtti.
Hayalet ağlar, sadece mikrobiyalitlere değil, aynı zamanda göldeki diğer canlılara da büyük zarar veriyor. Dalgıçlar, ağlarda ölü balıklar ve hatta bir yılan bile buldu. Bu durum, hayalet ağların ekosistemdeki dengeyi bozduğunu ve birçok canlı türünün yaşam alanlarını kaybetmesine neden olduğunu gösteriyor.
Cumali Birol, balıkçılara çağrıda bulunarak, Adilcevaz’ın 3 mil içine ağ atmamalarını istedi. Mikrobiyalitlerin korunması için bu önlemin alınması büyük önem taşıyor. Ayrıca, balıkçılar kendi ağlarını da kaybetme riskine karşı bu konuda daha duyarlı olmaları gerekiyor.
Van Gölü, dünyanın en büyük sodalı göllerinden biri ve Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliğini taşıyor. Gölde bulunan mikrobiyalitler ise milyonlarca yıllık bir geçmişe sahip ve dünyanın en büyük mikrobiyalitleri arasında yer alıyor. Bu nedenle, bu değerli doğal mirası korumak için herkesin duyarlı olması gerekiyor.
Kaynak: İHA