Yazın sıcaklıkların mevsim normallerinin üstünde olduğu Van da kuraklıkla mücadele etmeyi sürdürüyor. 2015 yılından bu yana kademeli olarak etkili olan kuraklık şehirde ciddi su sorunu yaratırken geçen zaman içerisinde birçok baraj ve gölet kurudu.
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü başta olmak üzere birçok sulak alan gözle görülür şekilde çekilirken, Landsat görüntülerine göre, 2015-2023 yılları arasında, Van Gölü’nün hemen kenarında yer alan, Arin Gölü’nün yüzey alanı 3’te 1 oranında küçüldü. Van Gölü’nün de nasibini aldığı kuraklık tehlikesi, son dönemlerdeki yoğun yağışa rağmen sürerken konunun uzmanları da kuraklığın kent için hâlâ büyük bir tehlike olduğuna işaret ediyor. Van Gölü başta olmak üzere kentteki sulak alanlar için sık sık uyarılarda bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, Van’ı büyük bir krizin beklediğine dikkat çekip, “Eğer şimdiden buna uygun yönetim planlarımız olmazsa, ona uygun politikalar geliştirmezsek maalesef ilerde bu krizi çok kötü bir şekilde yaşarız” diyerek uyardı.
Akkuş, Van Gölü’nün çekilmesine değinerek, “Ülkemizdeki diğer bütün göllerde olduğu gibi Van Gölü de yüzey alanı olarak son yıllarda küçülüyor ve göl kıyı çizgisi geriye doğru çekiliyor. Son haftalardaki yağışlar insanların aklında şu soruyu oluşturdu: Acaba bu yağışlar Van Gölü’nün çekilmesini durduracak mı, Van Gölü eski seviyesine çıkacak mı? Van Gölü’ndeki çekilme durmuş değil, devam ediyor. Van Gölü’ndeki çekilme aslında küresel boyutta bir sorun. Küresel iklim değişiminin ortaya çıkarttığı bir sorun. Van Gölü 3712 kilometrelik yüzey alanıyla beraber devasa bir göl. Dolayısıyla Van Gölü’nün kıyı çizgisindeki bir santimlik bile geri çekilme aslında binlerce metreküplük suya tekabül ediyor. Dolayısıyla son yağışlar bu uzun zaman dilimi içerisindeki oluşan sorunu çözmede yeterli değil” diye aktardı.
Akkuş, gölün kapalı havza olmasına dikkat çekerek, “Her zaman şunu bilmemiz lazım. Van Gölü yaklaşık 800 bin yıllık büyük bir geçmişe sahip ve kapalı bir göl. Kapalı bir göl olması sebebiyle de yağışa ve sıcaklığa bağlı olarak göl su seviyesi her zaman yükseliş ve alçalmıştır. Öyle olmuş ki şimdiki seviyesinden metrelerce aşağıya düşmüş. Van şehir merkezi dâhil olmak üzere çevredeki yerleşim birimlerinin hepsi bir zamanlar su altında kalmış. İşte Van Gölü geri çekildiğinde ortaya çıkan yapılar, iskeleler bize Van Gölü’nün geçmişte şimdiki seviyesinden çok daha düşük olduğunu gösteriyor. Van Gölü’nün su seviyesinin düşmesini arzu etmiyoruz. Van Gölü seviyesi yine yükselsin, eski seviyesine gelsin, mavi sularıyla beraber tekrardan kıyılara ulaşsın” dedi.
Van Gölü için tehlike arz eden durumu dile getiren Akkuş, “Fakat esas Van Gölü için tehlike, su seviyesinin yükselip alçalmasından daha ziyade gölün etrafındaki çalışmayan arıtma tesisleridir. Şu saatten itibaren Van Gölü’ne gelecek her bir damla kirlilik göl için fazladır. Van Gölü doğal bir süreç içerisinde yükselip alçalacak, belki ileriki zaman diliminde şimdiki seviyesinden çok daha yüksek bir konuma gelecek ama insan ömrü kısa olduğu için buna birebir şahitlik etme şansımız yok. Van Gölü için en büyük tehlike gölün yükselip alçalmasından daha ziyade Van Gölü etrafındaki çalışmayan arıtma tesisleri” ifadelerini kullandı.
Akkuş, Van’daki Arin Gölü’nün çekilmesine dikkat çekerek, “Ülkemizdeki diğer göllerde olduğu gibi Van Gölü havzasındaki diğer göllerde de su seviyesinin düştüğünü görüyoruz. Özellikle küçük göller bu duruma karşı daha az su barındırdıkları için daha kırılgan bir yapıda oluyorlar ve çekilme gözle görülür hale geliyor. İşte bu göllerden birisi Van Gölü’nün güneyinde kalan ve gölle kardeş, küçük bir kıyı çizgisiyle ayrılmış konumda olan Arin Gölü’nün olduğunu görüyoruz. Arin Gölü sodalı bir göl. Geçmiş yıllara ait Landsat uydu görüntülerini incelediğimiz zaman özellikle 2015 yılından itibaren göl su seviyesinin dramatik bir şekilde düştüğüne şahitlik ediyoruz. Geçmiş yıllarda 14-15 kilometrekarelik yüzey alanına sahip olan Arin Gölü 2003 yılına geldiğimiz zaman aradan geçen zaman dilimi içerisinde 10 kilometrekarelik bir alana düşmüş. Yani gölün 3’te 1’lik kısmı buharlaşıp yok olmuş vaziyette” diye aktardı.
Van’da kuraklık riskinin krize dönüşmek üzere olduğunu aktaran Akkuş sözlerini şöyle tamamladı: “İklim şartları böyle devam ederse maalesef Arin Gölü’nün daha da küçüldüğüne şahitlik edeceğiz. Arin Gölü bize bir mesaj veriyor. Çok ciddi kuraklık tehlikesi var. Buna uygun yönetim planları, politikaları uygulanmalı. Çünkü Arin Gölü’nün çekilmesi artık havzadaki yaz sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği, kışın ise havzanın geçmişteki kadar yağış almadığını gösteriyor. Şu andaki risk, krize dönüşmek üzere. Bizler riski yönetmeliyiz, krizi değil. Eğer şimdiden buna uygun yönetim planlarımız olmazsa, ona uygun politikalar geliştirmezsek maalesef ilerde bu krizi çok kötü bir şekilde yaşarız.”
şehrivan