Cenazelerde taziye yemeği verilmesi birçok ilde yasaklanırken hala bu konu gündem olmakta çıkmadı. Van’da ise bu çelişki devam ederken Bağımsız Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Müşerref HALAK bu konu hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Taziye, İslâm medeniyetinde önemli bir yere sahip olan, acılı bir ailenin yanında durmayı ve onların yükünü paylaşmayı ifade eden bir haslettir diyen Bağımsız Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Müşerref HALAK, bu süreçteki temel amaç, aileyi yalnız bırakmamak ve onlara manevi destek sunmak olmalıdır dedi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Bağımsız Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Müşerref HALAK,” Ancak günümüzde taziye yemekleri, bu manevi anlamından uzaklaşıp bir gösteriş ya da zorunluluk haline dönüşmüş; birçok aile için ciddi maddi sıkıntılar doğurmuştur. Oysa İslam dini, kolaylaştırmayı, yükü hafifletmeyi ve israftan kaçınmayı öğütler.
Taziye sürecinin asıl amacı, vefat eden kişinin ailesinin acısını paylaşmak, onların yanında olmak ve onları rahatlatmaktır. Hz. Muhammed (sav) bir hadisinde şöyle buyurur:
“Kim bir mümine dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir.” (Müslim, Birr 59).
Bu hadis, taziyenin amacının acılı aileyi desteklemek olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Taziyeye gelenlerin, yemek yemek için değil, ailenin acısını paylaşmak ve dua etmek için orada bulunması gerekmektedir.
Ancak taziye yemekleri, maddi külfet haline gelerek birçok aile için ciddi bir yük oluşturmuştur. Acısını yaşayamadan yemek organizasyonu yapmak zorunda kalan aileler, borçlanmak ya da bütçelerini aşan harcamalar yapmak durumunda kalmaktadır.
Birçok kişi, taziye evinde verilen yemeklerin “gösteriş” ya da bir “sorumluluk” olduğu yanılgısına kapılıyor. Bu durum, cenaze sahiplerini sosyal baskı altına alıyor.
Özellikle gelir düzeyi düşük aileler, çevrenin eleştirisinden çekinerek imkânlarının çok üzerinde harcamalar yapıyor. Bazı durumlarda insanlar, bankadan kredi çekmek veya borç para bulmak için çabalıyor, dolayısıyla hem maddi hem de manevi anlamda yıpranıyor.
İslam’a göre, cenaze sahipleri zaten acı ve yas içerisindeyken, onlara yük olacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Hz. Muhammed (sav), Cafer bin Ebu Talib’in vefatı sonrasında şöyle buyurmuştur:
“Cafer’in ailesine yemek hazırlayın, çünkü başlarına onları meşgul eden bir durum geldi.” (Ebu Davud, Cenaiz, 20).
Bu hadis, taziye evinde yemek hazırlanması görevinin cenaze sahiplerine değil, komşu ve akrabalara düştüğünü göstermektedir.
Taziye sürecinde ailenin yükünü hafifletmek gerekirken, onlara maddi bir külfet yüklemek İslam’ın ruhuna aykırıdır.
Taziye yemekleri konusunda İslam toplumuna düşen en büyük görev, aslına uygun bir şekilde yaşatmaktır.
Taziyede yemek ikramı, aileye yük olmadan, sade bir şekilde yapılmalı ve bunun için toplumsal dayanışma teşvik edilmelidir.
Belediyeler, valilikler veya hayır kuruluşları bu süreçte devreye girerek sade yemek organizasyonları düzenleyebilir.
Bu hem israfı önleyecek hem de ihtiyaç sahibi ailelerin yükünü hafifletecektir.
Kur’an-ı Kerim’de toplumsal dayanışmaya işaret eden bir ayette şöyle buyrulur:
“İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzerinde yardımlaşın; günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın.” (Maide, 2).
Bu ayet, toplumun birlikte hareket etmesi ve ihtiyaç sahibi ailelerin desteklenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Taziye yemekleri, bu yardımlaşmanın bir aracı olmalı, gösteriş ve rekabetin bir unsuru haline gelmemelidir.
Taziye yemeklerinin amacı, aileye yük olmak değil, onların acısını hafifletmek ve manevi destek sunmaktır. İslam’da asıl olan, zorlaştırmamak ve israftan kaçınmaktır. Toplum olarak, bu hassas süreci daha sade ve anlamlı bir şekilde yaşatmalı; zengin ya da fakir ayrımı yapmaksızın, her ailenin acısını huzurla yaşayabileceği bir ortam oluşturmalıyız.
Unutulmamalıdır ki, taziyede asıl olan yemek değil, duadır. Peygamber Efendimiz’in şu duası, her taziye ziyaretinde rehberimiz olmalıdır:
“Allah size sabır ihsan eylesin. Ölenin günahlarını bağışlasın ve onun yerini cennetle doldursun.”
Allah bizleri, acılı günlerde birbirimize destek olan, yük hafifleten ve dayanışma ruhunu diri tutan kullarından eylesin. Âmin.
Kaynak: VANDAHABER