31 Mart Yerel Seçimlerinde kritik haftaya girildi. Seçime 2 gün kala sandıktan nasıl sonuçların çıkacağı merak konusu iken Van’da da büyükşehir ve 13 ilçe belediye başkanları bir oy alabilmek için sahada ter döküyor.
Seçime sayılı günler kala Van YYÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Abdulsemet Aydeniz, süreçle ilgili Şehrivan’a değerlendirmelerde bulundu.
31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlere 2 gün kaldı. Seçimler son düzlüğe girilirken, belediye başkan adayları dur durak bilmeden çalışmalarına devam ediyor. 30 büyükşehirden biri olan Van’da da büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları sahada ter döküyor. Vanlılarla bir araya gelen başkan adayları projelerini anlatıp oy istiyor. Van’da seçim takvimi işlemeye devam ederken, kentte bu seçimde sandıktan nasıl bir tablo çıkacağı da merakla bekleniyor. Van’ın seçim süreciyle ilgili Şehrivan’a değerlendirmelerde bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Abdulsemet Aydeniz, geçmiş seçimlere bu seçimin daha sönük geçtiğini dile getirerek, “Van’da siyasal tablo çok değişmeyecek” yorumunda bulundu.
Van’da eski seçimlere oranla seçimin sönük geçtiğini dile getiren Aydeniz, “Türkiye geneli bir seçim heyecanı olduğunu söylemek güç. Bunun nedeni de mayıs ayında bir genel seçim havasından yeni çıkmış bir Türkiye var. Türkiye’de belli kentler İstanbul, Ankara, İzmir üzerinden yürütülen tartışmalar etrafında seçim havası olduğunu görmekteyiz. Kürtlerle meskûn coğrafyada ise Diyarbakır, Mardin, Batman ve Van özelinde eski dönemlere oranla sönük de olsa da seçim kaynaklı bir hareketlilik olduğunu söylemek mümkündür” dedi. Van’da eski seçimlerdeki havanın olmamasının nedenlerine değinen Aydeniz, “Van’da eskiye göre seçim havasının olmamasının iki tür nedeninin olduğunu söylemek mümkün. Birincisi daha önceki seçim sonuçları ve Van’daki seçmen eğilimlerine bakıldığında sonucun, oranlarda bir oynama olsa bile, DEM Parti’nin kazanacağının az çok belli olmasıdır. AK Parti açısından ise nispeten heyecan yaratacak aday tercihinin olmayışına bağlamak mümkün” ifadelerini kullandı.
Van’da seçmenin tavrıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Aydeniz, “İki dönemdir sadece Van’ı değil, HDP’nin kazandığı bütün belediyeler kayyım aracılığıyla yönetilmektedir. Bunun hem belediyecilik hizmetlerine ulaşma, hem de siyasal tercihlerinin merkezi hükümet tarafından tanınmama pratiğine yönelik toplumsal tepkiyi ortaya çıkarttığı çok açıktır. Van’da toplumun geniş kesimleri buna bir tepki olarak inatla sandığa gidip tercihinde ısrar ederken, bir kesimde ise bir yılgınlık, seçimle siyasetin bir karşılığının olmayacağına yönelik bir inancın geliştiğini söylemek mümkün. Bu seçimde de benzer bir eğilimin devam etmesini beklemek yanlış olmayacaktır diye düşünüyorum. Ama özellikle sandığa gitmeme yönündeki eğilimin seçim sonuçlarını belirleyecek bir düzeyde olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.
Geçmiş seçimde oy kaybeden HDP ile AK Parti’nin oy kaybetmesinin nedenlerini dile getiren Aydeniz, “Van siyasal anlamda ikiye bölünmüş halde. Politik alan uzun zamandır iki hat üzerinden yürüyor. HDP ile AK Parti’nin Van’da oy kaybetme nedenleri farklı ama sonuç itibarıyla her ikisi de oy kaybetti. AK Parti’nin oy kaybetmesi merkezi nedenlerden dolayı. Ülkede ekonomik sorunlar var. Adaylar da halk tarafından çok kabul görmedi. Özellikle MHP ile ortaklığından sonra kendi tabanında kabul görmedi. HDP ise bir projeydi. Barış süreci projesiydi. Türkiye’de çatışmaların derinleşmesi üzerine HDP kendini yeni koşullara uyarlayabilecek bir politik bir tavır geliştiremedi. Politik üretemeyince de kendi tabanıyla da bir kopukluk yaşadı” dedi.
Aydeniz, Genel Seçimlerde Van’da oy kaybeden HDP’nin yaşanan kırılmayı gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Halkta bir kırgınlık yaşandı. Aday tercihlerinden tutun iş birliği tercihlerine kadar onay almadı. Halkın yaptığı en büyük şey de protestoydu. Halk sandığa gitmeme gibi protesto geliştirdi. HDP’de oy kaybı sandığa gitmeyen seçmen üzerinden vardı. HDP, Van’da özellikle yeni seçmenin oyunu da alamadı. Tabanda yaptığı kırılmayı kendisi de gördü. Tam da bunun üzerinden HDP yönetimini değiştirdi, mahalle meclisleriyle toplantılar düzenledi, karar alma merkezlerini halka danışarak aldı.”
Aydeniz, Van’da AK Parti’den Yeniden Refah Partisi’ne geçmenin ciddi bir oy kaymasına neden olmayacağını dile getirerek, “Kişilerin AK Parti’den ayrılıp Yeniden Refah Partisi’ne geçmesinin ciddi bir oy kaymasına neden olacağını beklemiyorum. Van’da partilerin etkilerinin yanında yerel dinamiklerin etkilerinin daha fazla olacağını düşünüyorum. Bu partiye geçenlerin geçme nedenleri parti programı ya da projeksiyonu ile ilişkili bir durum değil. Daha çok yerel iktidar çatışmalarıyla ilgili bir durum olduğunu söylemek mümkün. Tabii ki geçiş yapılan parti tercihi AK Parti’ye bir mesaj niteliğinde ama aynı zamanda pek de uzağa gitmedim de demek. Nihayetinde Cumhur İttifakı’nın parçası olan bir partiye geçiş söz konusu” dedi.
Van’da siyasal tablonun çok değişmeyeceğini belirten Aydeniz, “Van’da belki de en sönük seçim sürecini geçiriyoruz. Bunun sebepleri üzerine konuştuk. Siyasal tablo çok değişmeyecek diye düşünüyorum. Van’da seçmen eğilimi politik hatlar üzerinden keskinleşmiş halde. Van’da parti aidiyeti çok güçlü. DEM Parti seçmenine oyunuzu kime vereceksiniz diye sorulduğunda ‘kendime’ oy vereceğim diyor. Seçmen oyu kimliğiyle özdeşleştiriyor. AK Parti tabanında da kemikleşmiş seçmen tabanı var. Bu seçmenin oyu değişmiyor. Esnek bir seçmen eğiliminden söz edemiyoruz” diye aktardı.
Muhtarlık seçimi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Aydeniz, “Muhtarlık seçiminde dinamikler her zaman farklıdır. Kendi aralarında hatta aile arasında şiddet üreten, kavgaların, ölümlerin yaşandığı tek seçim sanırım muhtarlık seçimi. Van’da da muhtarlık seçimi biraz sert geçiyor. Kırsal da kentte de muhtarlık seçimleri değişiyor. Kentte çoğu seçmen muhtarını da muhtar adayını da ne tanıyor ne de biliyor. Kırsal kesimde bu durum çok daha farklı. İkili ilişkiler baskın, herkes herkesi tanıyor. Dolayısıyla oradaki ayrışmalar daha net ve bu durum çatışmaya da dönüşebiliyor. Muhtarlıkta politik bir hat yok. Kırsalda bir statü elde etme durumu var. Bu bir statü çatışmasıdır” ifadelerini kullandı.
ŞEHRİVAN HABER