Geçmiş olsun
Rahmet yağmurlarının ıslattığı, kalplerin yumuşadığı bir bayram yaşadık Ülke olarak. Milletçe, kucaklaştık dost, akraba, komşu yar ve yarenlerimizle birlikte, İbrahim’i bir Sadakat ve İsmail’i bir teslimiyetin şuuru ile idrak ettik bayramımızı ..tamda tadına varmışken bu güzelliklerin yine hüzün çöktü yüreğimize…
Bu sefer Diyarbakır’dan, ardından Mardin’den ve Şırnak’tan kara haber geldi.
Acılarımız henüz tam geçmemişken hatta, yavaş yavaş unutulmaya yüz tutarken, Diyarbakır’dan, Mardin’den, Şırnak’tan, çevre ilçe ve köylerinden yüreğimizi yangına çeviren bu seferde başka bir acıyla yoğrulduk…
Binlerce hektarlık araziler, Hayatını kaybeden gariban Anadolu insanıyla birlikte, binlerce canlı hayvanın cayır cayır yandığına üzülerek şahit olduk.
Yürek sızlatan ağıtlar, gariban insanlarımızın emekleri ve gelecekle ilgili ümit ve umutları adeta yerle bir oldu.
Üzüldük, kahrolduk.
Fakat olanla ve ölenle ölünmez diyerek bize düşen aklı selim ile hareket edip, kardeşlerimizin acılarına ortak olmak, onların yaralarını sarmak ve onların yanında olabilmek…
Mevcut durum karşısında şimdi diyorum ki.
Sil Milletim gözündeki yaşı sil
Bir acı var yurtta şerefli asil
Gelir beklediğin o kutlu nesil
Yaranızı saran el olur şimdi.
Evet Şimdi birlik zamanı, kucaklaşma zamanı ve yaraları sarma,
acıları paylaşma zamanı . Diyarbakırlı, Mardinli, Şırnaklı, Cizreli kardeşlerim öncelikle geçmiş olsun.
Acılarınız acım, kederiniz kederimdir diyerek yanınızda olduğumu ifade etmek ediyorum.
Orhan Güleşce