Son dakika… Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde “Sürdürülebilir Tarım ve Tarımda Markalaşma” temasıyla düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’ndan konuştu. Erdoğan, burada çiftçilere peş peşe müjdeleri verdi.
Son dakika haberi… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çiftçilere verilen desteklerin limitlerinin artırıldığını belirterek, “Küçük ekipman kredisi 250 bin TL’ye çıkıyor. Küçükbaş hayvan üreticilerimize işlerini büyütmeleri amacıyla verilen kredinin limitini 400 bin TL’den 600 bin TL’ye getiriyoruz. Büyükbaş için 1,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz. Gençlerin tarım alanında iş ve işletme sahibi olmalarını teşvik ediyoruz. Genç çiftçi kredisinin limitini 1,5’ten 2,5 milyon TL’ye artırıyoruz. Kadın çiftçi kredisinin de aynı şekilde 2,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz” dedi.
Bu güzel ve anlamlı buluşmaya vesile olan Ziraat Bankası yönetimini canı gönülden tebrik ediyorum. Tarımın geleceği teması altında yapılan ve yapılacak oturumların sektörümüz açısından yol gösterici olmasını temenni ediyorum.
Ülkem ve milletim adına Ziraat Bankası’na teşekkür ediyorum.
1863 yılından beri Ziraat Bankamız Türk tarımının lokomotifi oldu. Savaş döneminde bile bankamız çiftçimizin yanında yer aldı.
Ziraat Bankası dün olduğu gibi bugün de milletin yanındaki duruşunu muhafaza ediyor.
Şunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Ziraat Bankası sadece kar peşinde koşan bir banka değildir. Çiftçi, esnaf, tüccarın elinden tutan bir kara gün dostudur. Hem ülke içinde hem de yurt dışında mevcudiyetini artırdığını görmekten mutluluk duyuyoruz. 2015’te kurulan Ziraat Katılım ile birlikte bankamız hızla gelişen alternatif finans piyasasında da yerini almıştır.
2000’den fazla sektör temsilcisinin bir araya geldiği bu buluşmanın tarım ekosistemine katkıda bulunacağına eminim. Tarım sektörünün tüm paydaşlarının el ele vermesi, dayanışma içerisinde hareket etmesi mühimdir.
Bugünkü buluşmaya katkı sunan tüm hocalarımıza ve sektör temsilcilerimize teşekkür ediyorum. Sofralarımıza ulaşan çeşitli nimetlerin üretimine alın teri ile katkı veren çiftçilerimize de teşekkür ediyorum.
Ülkemizde muhalefetin ezberi olan ‘tarım bitti’ tezlerinin ne kadar içi boş olduğunu rakamlarla ispat ettik.
Özellikle hemen her sene tedavüle konulan saman ithalatı söylemi tarım sektörünün tüm paydaşlarına yapılmış bir hakarettir.
Eski muhalefet tarzının da raf ömrünü tamamladığı görülüyor.
Elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği hakikat ülkemizin son 21 yılda başarı hikayesi yazdıklarının başında tarım, hayvancılık ve su ürünleri vardır. Dünyadaki tüm ülkeler gibi bizim de sıkıntılarımız var. Tarımsal girdi fiyatları bunlardan bir tanesi. Kırmızı ve beyaz et fiyatlarındaki dalgalanmaları yok sayamayız. Başarılarımızla birlikte halen problem üreten alanların farkındayız. Dengeli ve objektif bir şekilde kendimize de ayna tutuyoruz. Amacımız güçlü ve zayıf yanlarımızı en doğru şekilde tespit etmek. Başarılarımızı artırmanın, eksiklerimizi gidermenin derdindeyiz. Tarım sektörünün 21 yılda elde ettiği başarıların değersizleştirilmesine mahal vermeden Türkiye’yi hep beraber hedeflerine ulaştıralım istiyoruz. Milli meselemiz olan tarımda biz hiç kimseye kapımızı kapatmadık. Herkesin fikrine, eleştirisine, önerisine sonuna kadar açığız. Yeter ki, tarım konusu ezberlere ve önyargılara kurban edilmesin. Geçtiğimiz asırda yer altı kaynakları ön plandaydı. Bir damla petrolü kandan daha değerli gören sömürgeciler her yola başvurdular, binlerce kilometre ötedeki ülkeleri işgal ettiler. Avrupa’dan Afrika’ya saldırdılar. Afrika’nın o zenci evlatlarının imkanlarını helikopterlerle Avrupa’ya taşıdılar. Eli kanlı diktatörleri desteklediler, katliamlara imza attılar. Bize insan hakları dersi veren batılı ülkelerin, Kongo’da, Güney Afrika’da, Namibya’da, Nijerya’da neler yaptığını biliyoruz. Bize insan hakları dersi veren batılı ülkelerin, Kongo’da, Güney Afrika’da, Namibya’da, Nijerya’da neler yaptığını biliyoruz. Sadece Kongo’da şiddet ve hastalık nedeniyle 10 milyon kişi öldü. Bu ülkeleri ziyaretlerimizde sömürgecilerin acı yüzünü gördük. Bunların hepsi yer altı kaynakları için yapıldı. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılda aynı kavganın tarım alanları ve su için verileceği görülüyor. Su kaynakları ve havzaları birer çatışma alanına dönüşüyor. Asya ve Orta Doğu’daki birçok gerilimin altında bu anlaşmazlıklar yatıyor.
Elini vicdanına koyan herkesin kabul ettiği hakikat ülkemizin son 21 yılda başarı hikayesi yazdıklarının başında tarım, hayvancılık ve su ürünleri vardır.
Dengeli ve objektif bir şekilde kendimize de ayna tutuyoruz. Amacımız güçlü ve zayıf yanlarımızı en doğru şekilde tespit etmek.
Başarılarımızı artırmanın, eksiklerimizi gidermenin derdindeyiz.
Tarım sektörünün 21 yılda elde ettiği başarıların değersizleştirilmesine mahal vermeden Türkiye’yi hep beraber hedeflerine ulaştıralım istiyoruz.
Milli meselemiz olan tarımda biz hiç kimseye kapımızı kapatmadık. Herkesin fikrine, eleştirisine, önerisine sonuna kadar açığız. Yeter ki, tarım konusu ezberlere ve önyargılara kurban edilmesin.
“BİZE İNSAN HAKLARI DERSİ VERENLERİN NELER YAPTIĞINI BİLİYORUZ”
“SU KAYNAKLARI VE HAVZALARI BİRER ÇATIŞMA ALANINA DÖNÜŞÜYOR”
Bunların hepsi yer altı kaynakları için yapıldı. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılda aynı kavganın tarım alanları ve su için verileceği görülüyor.
Su kaynakları ve havzaları birer çatışma alanına dönüşüyor. Asya ve Orta Doğu’daki birçok gerilimin altında bu anlaşmazlıklar yatıyor.
“KARADENİZ GİRİŞİMİ OLMASAYDI BAŞTA AFRİKA ÜLKELERİ OLMAK ÜZERE BİRÇOK YERDE KITLIK YAŞANACAKTI”
Türkiye’nin gayretleri ile hayata geçirilen Karadeniz girişimi olmasaydı başta Afrika ülkeleri olmak üzere birçok yerde kıtlık yaşanacaktı. Biz buna kayıtsız kalamazdık.
Toplam 33 milyon ton tahılın boğazlarımızdan güvenli geçişini sağlayarak durumun kontrolden çıkmasına engel olduk. Tarımın önemi azalmayacak, artacak.
“BİZİM ÜLKE OLARAK HAZIRLIĞIMIZI YAPMAMIZ GEREKİYOR”
İklim değişikliği, çevre kirliliği, küresel ısınma ve bölgesel riskler arttıkça rekabet kızışacak ve daha kanlı hale gelecek. Bizim ülke olarak buna hazırlığımızı yapmamız gerekiyor.
ÇİFTÇİLERE DESTEK
Tarımı sadece ekonomimiz için değil milletimizin bekası için temel görüyoruz.
Tarım desteklerini hem çeşitlendirdik hem de yükselttik.
Tarım kredi kooperatiflerimiz sektörün ve çiftçilerin hep yanında oldu
Tarım kredilerinin toplamı 480 milyar TL’yi aştı Bu kredi miktarı ile Ziraat Bankası sektörün kredi ihtiyacının yüzde 75’ini tek başına sırtladı. %91’i faiz desteği verilen kredilerden oluşuyor.
110 milyar TL tutarındaki kredinin faizinin tamamı devletimiz tarafından ödeniyor.
Bu uygun finansman kaynağı ne kadar çok çiftçimize ulaşırsa karlılığa o kadar katkı sağlamış oluruz. Bizim gayemiz insanları doğdukları yerde doyar hale getirmektir. Tarımın anavatanı olan Anadolu’da yeşil kalkınma ile kırsak kalkınma süreci başlatıyoruz.
Hibe desteği esas proje limitini 7’den 14 milyon TL’ye yükselttik.
“20 BİN VATANDAŞIMIZA İSTİHDAM SAĞLAYACAĞIZ”
5 milyar TL hibe desteği sağlayacağımız hak sahiplerini bugünden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı açıklayacak. Yaklaşık 20 bin vatandaşımıza istihdam sağlayacağız. Ziraat Bankası yeni tarımsal kredi uygulamalarını da ay başında paylaştı.
Organize tarım bölgesi yatırımı yapacak üreticilerimize ilk defa ilave faiz indirimi uygulanacak.
Küçük ekipman kredisi 250 bin TL’ye çıkıyor. Küçükbaş hayvan üreticilerimize işlerini büyütmeleri amacıyla verilen kredinin limitini 400 bin TL’den 600 bin TL’ye getiriyoruz. Büyükbaş için 1,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz. Gençlerin tarım alanında iş ve işletme sahibi olmalarını teşvik ediyoruz. Genç çiftçi kredisinin limitini 1,5’ten 2,5 milyon TL’ye artırıyoruz. Kadın çiftçi kredisinin de aynı şekilde 2,5 milyon TL’ye yükseltiyoruz. Ziraat Bankamızın bu müjdeli haberlerinin çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.
haber 7