Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı/Van YYÜ Kamu Yönetimi/Yerel Yönetimler Kent ve Çevre Politikaları/TOBB Akademik Danışmanı Prof. Dr. A. Menaf Turan Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Politikaları yazarak önemli bir konuya değindi.
Çevresel sorunların çok boyutlu ve sınır aşan niteliği, küresel düzeyde bir dayanışmayı gerektirdiği içindir ki başta BM olmak üzere küresel düzeydeki aktörler, bu konuda çalışmalar yürütmektedir. Son yıllarda küresel düzeyde oldukça önemli bir işlev üstlenen Türkiye’nin yeşil dönüşüm politikalarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekmektedir.
Dünyanın son iki yüzyılda yaşadığı, daha doğrusu insanoğlunun son iki yüzyıldır dünyaya yaptıkları, telafi edilemez bir noktaya doğru hızla gidiyor. Son iki yüzyıla iki büyük savaş sığdırmak yetmiyormuş gibi; iç çatışmalar, darbeler, işgaller, göçlerle birlikte artık doğal olmaktan çıkan afetler başta olmak üzere karşı karşıya kaldığımız çevre sorunları, bu gidişatın hiç de iyi olmadığını gösteriyor.
Nitekim İslam alimlerinden Yusuf el-Karadavi, “Eğer çevrenin konuşan dili ve işiten kulağı olsaydı, Amazonlar’da kasıtlı olarak yakılan tropikal ormanların çığlıkları, haliç ve denizlerdeki petrol bölgelerinin boğduğu suların iniltileri ve dünyanın büyük şehirlerindeki fabrika, kurşun ve ısıtıcıların çıkardıkları gazlarla boğulan havanın can çekişmesi, kulaklarımızda patlayacaktı.” derken, aslında içinde bulunduğumuz durumun ne denli vahim olduğunu insanlığa bir kez daha hatırlatıyor. Bu uyarıyı dikkate aldığımızda; çok farklı, çok bileşenli, çok aktörlü ve karmaşık bir dönemden geçtiğimiz bu günlerde, yitip gidenleri geriye getirmek zor olsa da var olanı korumak, onu geliştirmek ve geleceğe taşımak adına önemli imkanlara sahip olduğumuzu da belirtmek gerekir.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: VANDAHABER