Tüp bebek öncesi yapılan genetik teste yapay zekâ yöntemlerinin eklenmesi sayesinde, kıymetli embriyolara dokunmadan, genetik hastalıklar yüzde 92 doğruluk oranıyla belirlenebiliyor.
Hayatın her alanına giren yapay zekâ teknolojileri, tüp bebek uygulamalarında transfer edilecek sağlıklı embriyoyu “dokunmadan” belirlemeyi sağlıyor. Toplumda Down sendromu, talasemi ve SMA gibi genetik hastalıkların görülme sıklığının yaygınlığının arttığına dikkat çeken Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği (TÜBİD) İkinci Başkanı Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu, “Yapay zekâ, tüp bebekle elde edilen kıymetli embriyolara hiç dokunmadan ve sağlıklı bir bebek doğmasını sağlayacak sağlıklı embriyoyu yüzde 92 doğruluk payı ile belirliyor” dedi.
Dünyada deneme aşamasında olan ve embriyoya dokunmadan hastalıklı olup olmadığını tespit eden non invaziv PGT’ye yapay zekâ uygulamalarının eklenmesi sayesinde sağlıklı embriyo elde etme şansının yüzde 92’ye kadar yükseldiğini aktaran Prof. Dr. Zeyneloğlu “Non invaziv PGT denilen yöntemde laboratuvardaki embriyoya hiç dokunmadan embriyonun içinde yüzdüğü sıvıya bıraktığı DNA parçacıklarından örnek alınarak test yapıyoruz. Bu sayede zorluklarla elde edilmiş belki tek embriyoyu koruyarak anneye veriyoruz. Bu sistem daha da akıllı hâle gelecek. Bazı yerlerde deneme aşamasında olmakla beraber en geç üç yıl gibi bir süre içinde her laboratuvar kaçınılmaz olarak yapay zekâ içeren bir sistemi devreye sokacak” diye konuştu.
Bebeğin sağlıklı olup olmadığını belirlemek için anne karnında yapılan görüntüleme işleminin artık embriyolara yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Zeyneloğlu “Avrupa toplantısında gördük embriyonun bir çeşit MR’ını çekip, üç boyutlu görüntüsünü oluşturuyorlar. Yapay zekâ, MR görüntülerinden embiroyonun gelişirken kendi yönünün etrafında dönmesi, bölünmesi gibi parametreleri kullanarak hatayı yakalıyor. Sizin gözünüzle göremediğiniz ve hastalık belirtisi olan farklılıkları yakalıyor. Yakında bu gelişme de uygulamaya girebilir” dedi.
Yapay zekâ uygulamalarının en çok kullanılma potansiyeli olan alanın tüp bebek uygulamaları olduğunu aktaran Prof. Dr. Hulusi Bülent Zeyneloğlu, “Daha ileri dönemde anne olmayı hedefleyen kadınların başvurduğu yumurta dondurma işleminde, kaliteli yumurtayı da yapay zekâ belirliyor. Yeterli yumurta sayısına ulaşmak için çok sayıda toplama işlemi yapılıyor. Bu da hem zaman kaybı hem de büyük maliyet demek. O yüzden ikinci bir yumurta toplama seansı yapalım mı yapmayalım mı bu yapay zekâ sistemleri ile değerlendiriliyor. Bu sistemler deneniyor. Yüzde 80-85 doğruluğa ulaştı. Ancak Down sendromu gibi hastalıkların atlanmaması için yüzde 100 olması gerekir. Bilim dünyası o tarafa doğru gidiyor” açıklamasını yaptı.
Türkiye genetik hastalıklar cenneti… Yılda 2 bin Down sendromlu bebek dünyaya geliyor. SMA’lı doğum sıklığı daha az ancak hastalığın etkileri ve maliyeti çok yüksek. Ülkemizde her yıl 150 SMA hastası bebek doğuyor. Yaklaşık 350 bebek ise kistik fibrozis hastası olarak dünyaya geliyor. Genetik hastalık riskine geç yaşta çocuk sahibi olma faktörü de eklenince, sağlıklı bebek sahibi olabilmek için gebelikten önce hastalık risklerini bertaraf etmek gerekiyor.
Kaynak: Türkiye Gazetesi
YENİ HABER OKU
Narin Güran cinayetinde son durum! HTS kayıtları olayı çözdü