İsrail’in Lübnan’da Hizbullah militanlarının çağrı cihazlarını patlatması global çapta büyük yankı uyandırdı. İletişim cihazlarının patlatılmasıyla birlikte 9 kişi ölürken, binlerce kişi yaralandı. Peki İsrail bunu nasıl yaptı? Cep telefonları ve bataryalı cihazlar için de patlama riski var mı?
Miiliyetin haberine göre geçmiş dönemlerde kamuoyunda bazen telefonların birden patladığına ilişkin haberler ya da videolar sosyal mecralarda karşımıza çıkıyordu. Bazen telefon bataryaları şişme yapabiliyor ve uzun süre değiştirilmeden kullanılan telefon bataryaları cihaza zarar verebilecek boyutlara ulaşabiliyordu.
İsrail’in Lübnan’da iletişim cihazlarına yönelik saldırı girişimi sonrası akıllara pek çok soru geldi. Peki cep telefonlarının da patlama riski var mı? Cihazların patlama riskine karşı ne tür önlemler alınabilir? Konuyla ilgili merak edilenleri Siber Güvenlik Uzmanı Emrullah Akdemir, milliyet.com.tr’ye cevapladı. Akdemir konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Burada tabi ki elektronik harp tekniklerinin uygulandığı bir durumun yaşanmış olması çok muhtemel. Benim en kuvvetle gördüğüm ve daha sonra da detayları netleşecek olan senaryoda tedarik zincirine sızılarak üretilen cihazların içerisine patlayıcı yerleştirilmesi ve uzaktan bu patlayıcıların tetiklenmesi mevcut verilere göre daha olası bir senaryo gibi görünüyor.
Tabi ki burada farklı saldırı teknikleri de mevcut. Geçtiğimiz dönemlerde bataryaları ısınarak patlayan doğu menşeli bazı telefonların olduğunu gözlemledik. Uzaktan müdahale ile bir cihaza kapasitesi dışında enerji yükü göndererek infilak etmesine sebep olacak siber saldırı yöntemleri mümkün. Bunlar daha büyük boyutta bataryalarda örneğin araçların bataryaları veya askeri elektronik bazı cihazların sistemlerinde yangına veya patlamaya sebebiyet verecek şekilde yöntemlerle sömürülebilir.
Bu konu özelinde ele alırsak tabi ki güçlendirilmiş bir patlayıcı ile cihazların patladığını görebiliyoruz. Burada da fiziki müdahale ile yerleştirilmiş ve bir mesaj ile tetiklenmiş uzaktan patlayıcı düzeneği senaryosu konu ile ilgili açıklamalar ve diğer uzman görüşlerine göre en muhtemel senaryodur.
Özellikle stratejik alanlarda kullanılan araç gereçlerin yerli üretim olması ve aynı zamanda bu üretimlerin güvenli geliştirme standartlarına uyularak üretilmesi kritik önem taşıyor. Ülkelerin kendi çıkarlarına uymadığı durumda kendilerinin üretimi olan cihazları nasıl tehlikeli bir silaha dönüştürebileceklerini göstermesi açısından da sorgulanması gereken ciddi bir vakayı yaşamış olduk.
Cep telefonlarının bataryalarının aşırı ısınmalardan dolayı patlama riski bulunuyor. Bunun örneklerini geçtiğimiz dönemlerde gördük. Buna önlem olarak ısı sıcaklık sensörleriyle cihazın sürekli kontrol altında olması ve gerektiğinde cihaz belli sıcaklık altına düşmeden şarja devam etmemesi veya cihazı tamamen kapatma önlemlerinin alınması gerekir.
Aynı kalem pillerin ateşe atıldığında patlama riskinin bulunduğu uyarılarında olduğu gibi, cep telefonu bataryalarının da içinde bulunan bileşenlerden dolayı patlama riski bulunmaktadır.
Aslında elektronik olan tüm cihazlar için bir risk bulunmaktadır. Uzaktan müdahale ile kıvılcım çıkmasına neden olabilecek veya çevresinde bulunan diğer farklı cihazları etkileyebilecek türden saldırılara maruz kalabilecek cihazlar genellikle elektronik ve dış etkileşime açık olan cihazlardır. Bataryalı cihazlar içerdiği bileşenlerden dolayı çok aşırı ısındığında ve basınçlı bir tepkimeye girdiğinde patlamaya daha elverişlidir.
IOT cihazları, PLC/SCADA sistemleri, araç pilleri, şarj istasyonları dahil tüm elektrik ile bağlantılı cihazlarda eğer gerekli önlemler alınmaz ise yangına sebebiyet verecek riskler bulunuyor.
Cihazların içerisinde bulunan madde ve bileşenlere göre farklı önlemler alınabilir. Patlama riski olan maddelerin bu ihtimali oldukça düşük olsa bile patlama sonrası etkilerini azaltacak önlemlerle geliştirilmiş olması gerekir.
Bu yaşadığımız olay için konuşacak olursak kesinlikle stratejik bileşenleri ülkemiz imkanları ile üretmek ve aynı zamanda tempest dediğimiz elektronik harp sistemlerine karşı koruma testlerinin yaptırılarak uzaktan siber saldırılara karşı önlemleri almak gerekir.
Yerli üretimler eğer uluslararası güvenlik standartlarına uyulmadan geliştiriliyor ise bunlar da büyük riskler barındırmaktadır. Bu yüzden yerli, güvenli geliştirilen sistemler bu işin temel noktasıdır.
Fiziki olarak bir savaşın yanında, askeri birliklerimiz elektromanyetik harp tekniklerine karşı da daima hazır olmalıdır. Artık uzaktan yönetilen drone’lar ile savaşların yaşandığı coğrafyamızda askerlerimizin kendilerini koruyabilecek önlemler geliştirmesi, sinyal istihbaratı değerlendirme ve elektronik saldırı tekniklerini önleme kabiliyetlerini artırması elzemdir.