Eski istihbaratçı Ali Rizai, İsrail’e gönderilen SİHA ve füzelerden bazılarının Urumiye ve Tebriz çıkışlı olmasını ince stratejik hesap olarak nitelendirdi ve şunları anlattı:
İranlı eski istihbaratçı fiyaskoyu anlattı:300 İHA ile sıfır etki Tahran göz boyadı
İran istihbaratının eski yöneticilerinden Ali Rızai “300 SİHA ve 100 füze ile tek bir stratejik hedefin yanına dahi yaklaşamadık. Bu saldırı içerideki kitleyi tatmin için yapıldı” dedi.
Türkiye Gazetesinden Yılmaz Bilgen’in Haberine göre İran’ın 300 SİHA ve 100 seyir-balistik füze ile yaptığı saldırıyı İsrail ve ABD’liler çok önceden biliyordu.
Bu iddia, İran İstihbaratının (Vezaret-i İttalaat) eski yöneticilerinden Ali Rızai’ye ait. İran’ın, İsrail misillemesini gazetemize değerlendiren Ali Rızai “İran’ın İsrail’e saldırısı tamamen iç dengelere dönüktü ve tüm aşamalardan ABD ve İsrail’in haberi vardı” dedi.
Rızai şunları söyledi: İsrail Şam’da tek füze ile 7 üst düzey asker ve 4 diplomatımızı öldürdü ve sonuç aldı. Biz ise 300 SİHA ve 100 füze ile tek bir stratejik hedefin yanına dahi yaklaşamadık. Çünkü planlama buna göre yapılmadı. Bu saldırı içerideki kitleyi tatmin ve Yemen, Suriye, Irak gibi ülkelerdeki milisleri motive amaçlıydı. Masa altında yapılan çeşitli pazarlıklar sonucunda bu karar alındı. İsrail ya da ABD’den de güçlü bir misilleme gelmeyecek.
İNCE STRATEJİ
Eski istihbaratçı Ali Rizai, İsrail’e gönderilen SİHA ve füzelerden bazılarının Urumiye ve Tebriz çıkışlı olmasını ince stratejik hesap olarak nitelendirdi ve şunları anlattı:
Hizbullah füzeleri çoğunlukla Lübnan’daki Sünni yerleşkelerden atılır. Benzer uygulama İran içerisinde de geçerli. Son saldırıda Tebriz ve Urumiye tercih edildi. Amaç İsrail’in muhtemel saldırı ajandasına dâhil etmek. Saldırı, borsanın tatil olduğu pazar günü yapıldı. Stratejik hesap açısından bakıldığında 14 Nisan itibarıyla İsrail-Batı ittifakının eli daha da güçlendi. Bir anlamda yeniden konsolide oldular. Kudüs ve Gazze artık 13 Nisan’a göre daha dezavantajlı durumda. Elbette Lübnan, Suriye, Yemen ve Irak için de durum aynı. İsrail’in önü biraz daha açıldı. İran’ın 7’si general 4’ü diplomat seçkin görevlilerine karşı yapacağı bir misilleme bu olmamalıydı. İran’ın yegane amacı SİHA ve bombaların çıkış görüntüleriydi, seyri ve hedefi değil. Bunu bölünme tehdidine karşı birleştirici unsur ya da güç gösterisi olarak sundular. Âdeta İsrail’in askerî ve stratejik açıdan felç edildiği bir harekât gibi gösterdiler. Kendi kitlesi de bu propagandaya inanıyor. Oysa SİHA’lardan 17’si Şiraz, Necef dâhil İran topraklarına düştü.
ROLLER PAYLAŞILDI
Askerî stratejist Gürsel Tokmakoğlu da şu değerlendirmede bulundu: Saatte 180 kilometre hızla giden SİHA’lar 1.700 kilometrelik hedeflere âdeta davul zurna eşliğinde yollandı. Bu, aslında bir tür ‘tedbir alın’ uyarısıydı. Roller paylaşılmış, SİHA’ların seyri, kimin hangi sektörde vuracağı önceden belirlenmişti. Sahada da plan bir bir uygulandı. CENTCOM Komutanı Kurilla 10 gündür İsrail’de kamp kurmuştu. Her konuda organize olmuşlardı. Hava desteğinden yoksun SİHA’ların neredeyse tamamına yakını İran, Irak, Ürdün ve Suriye’de imha edildi. Normal şartlarda 250 kilometre mesafe için tasarlanan bu hava araçları 40 kilo bomba taşıma kapasitesine sahipken mesafenin 1.700 kilometreye çıkması ile bu kapasite 10 kiloya düşürüldü. Hedeften fazlası ile uzak imha edilen bu SİHA’lar amacına ulaşsa dahi üretebileceği herhangi bir etki yoktu. Şayet İran güçlü bir misillemede bulunmak istese belki 2 füzeyle en azından 1 Nisan’a yakın stratejik sonuç alabilirdi. Oysa mevcut tabloda 300 SİHA ve 100 füzeye rağmen sıfır etki gerçeği ile yüzleşti. Bu gerçek manada bir skandal. Politik mesaj verildi diyerek komik duruma düştüler. SİHA’lı ve satıhtan satha 400 bombadan 40’ı dahi hedef ülkeye giremedi. Kullanılan silah, yöntem, zamanlama dâhil tamamen fiyasko idi. Şimdi İsrail’e böyle içi boş bir saldırıdan doğan misilleme hakkının verilmesi de ayrı skandal.
“GERÇEK VAAT” DEDİLER “BOŞ VAAT” ÇIKTI
İran, 300’den fazla insansız hava aracı ve onlarca balistik füzeyle İsrail’i hedef aldı ancak, yüzde 99’u havada imha edildi. Tahran “Hedefimize ulaştık” açıklaması yaparken sadece askerî bir tesiste hafif hasar meydana geldiği belirtildi. Tarihinde ilk defa Müslüman olmayan bir ülkeye karşı harekât (!) gerçekleştiren İran’ın İsrail’e saldırısı “tiyatro”ya döndü. Günlerdir “intikam saldırısı”ndan bahseden İran’ın İsrail’e gönderdiği insansız hava araçları (İHA) ve füzelerin yüzde 99’u ülke sınırları dışında havadayken imha edildi. Sadece askerî bir tesiste hafif bir hasar meydana geldi. Saldırı o kadar cılız kaldı ki İsrail, halka “sığınaklara girmenize gerek yok” duyurusu yaptı. İran, 1 Nisan’daki İran Devrim Muhafızları Ordusundan ikisi general rütbesinde yedi kişinin öldüğü Şam’daki konsolosluk binasına yapılan saldırının intikamını almak için gece yarısından itibaren İsrail’e İHA’lar ve füzelerle karşılık verdi. Operasyona “Gerçek Vaat” ismi verildi. Ancak düşen füzeler İsrail’e herhangi bir zarar vermedi. 300’den fazla İHA ve füzenin fırlatıldığı saldırının beş saat sürdüğü ifade edildi.
FÜZELER İSRAİL’E ULAŞMADAN İMHA EDİLDİ
İsrail, Demir Kubbe’yi faal hâle getirdi. Füze ve İHA’ların yüzde 99’u ABD İngiltere ve Ürdün’ün de desteğiyle İsrail’e ulaşmadan havada imha edildi. İsrail “Bir askerî tesisimizde çok hafif hasar var” açıklamasını yaptı. İran’ın İsrail’e saldırısının ardından Kudüs, Tel Aviv ve bazı şehirlerde sirenler çalarken gökyüzünde yer yer patlama sesleri duyuldu. İran’ın saldırısı beklenen şiddetten çok uzaktı. Öyle ki, İsrail hükûmeti, sığınaklara gönderdiği halkına üç saat sonra “Çıkabilirsiniz, tehlike geçti. Sığınaklara artık girmenize gerek yok” anonsu yaptı. Saldırıların ardından ülkenin güneyindeki askerî üste ufak çaplı hasar meydana gelirken Arad kasabasına düşen şarapnel sonucu bir çocuğun ağır yaralandığı bildirildi.
HAVA SAHALARI YENİDEN AÇILDI
İsrail Savaş Kabinesi Tel Aviv şehrindeki ordu karargâhında toplandı. Savaş kabinesi, İran’a nasıl bir cevap verileceği konusunda Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant ve savaş kabinesi üyesi eski genelkurmay başkanı Benny Gantz’a “tam yetki” verdi. Gantz, İran’ın İsrail’e yönelik saldırısına “uygun zaman ve şekilde” karşılık vereceklerini belirtti. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da İran’ı vurma tehdidinin geçerliliğini koruduğunu belirtti.
İran’ın saldırısının cılızlığı bölge ülkelerini de âdeta şaşkına uğrattı. Saldırı alarmı ile olağanüstü tedbirler alan Irak, Ürdün, Lübnan tüm uçuşlara kapattıkları hava sahalarını yeniden açtı.
İRAN: MESELE KAPANMIŞTIR
Saldırı sonrası İran, İsrail’i uyardı. İran’ın Birleşmiş Milletler Daimî Temsilciliğinden yapılan açıklamada “Mesele bizim için kapanmıştır. İsrail saldırırsa bir dahaki saldırımız çok daha güçlü ve şiddetli olacaktır. Bu, İran ile İsrail rejimi arasında bir çatışmadır, ABD bundan uzak durmalı” denildi. Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ise İsrail’e düzenledikleri askeri operasyonun başarıyla sonuçlandığını öne sürerek, devamını amaçlamadıklarını söyledi.
NOTLAR:
> İran, Tahran’daki Fransa, İngiltere ve Almanya büyükelçilerini “İsrail’in İran aleyhine girişimleri karşısındaki tutumlarına tepki olarak” Dışişleri Bakanlığına çağırdı.
> Tahran’daki Mihrabad Havalimanı’nda uçuşların iptal süresi yerel saatle dün 12.00’den bugün sabah 06.00’ya kadar uzatıldı.
> Avrupa Birliği ülkelerinin dışişleri bakanları, İran’ın saldırısı sonrası gelişmeleri ele almak üzere 16 Nisan’da olağanüstü toplantıda bir araya gelecek.
> İsrail medyası, İran’ın insansız hava araçları ile düzenlediği saldırının İsrail ekonomisine maliyetinin 1,35 milyar dolar olduğunu belirtti.
> İsrail gazetesi The Times of Israel, Tahran’ın yaptığı operasyonun Tel Aviv ile Washington arasında Gazze saldırıları nedeniyle haftalardır süregelen gerilimin ardından iki ülke arasındaki bağları kuvvetlendirdiğini yazdı.
TÜRKİYE GAZETESİ