Cami adabı nedir? Cemaatin yapması gerekler? Nasıl uyulur? Kaç kuraldan oluşur? Camiye girerken ve çıkarken ne söylemek lazım. İşte bilmeniz gerek çok önemli kurallar…
Cami, Allah’ın evi olarak kabul edilir ve bu nedenle cemaatin cami içerisinde belirli bir adaba uyması önemlidir. Bu adabın temelini saygı, huşu ve temizlik oluşturur.
Camiye Giriş
Cami İçerisinde
Camiyi Terk Ederken
Bunlara ek olarak:
Cami adabına uymak, hem huzurlu bir ibadet ortamı oluşmasını sağlar hem de diğer müminlere saygıyı gösterir.
6 madde ile Cami adabı
“Cemaatle kılınan namaz, yalnız kılınan namazdan yirmiyedi derece daha faziletlidir” (Riyazü’s-Salihîn, C.2, H.1058,1076) Bizlerde bu hadise uyarak; vakit namazlarını cemaat ile cami de kılmaya özen gösterdiğimiz doğrudur. Kimimiz işten kimimiz okuldan çıkıp gelir camiye. Kimi koşarak kimi sakin adımlarla namaza yetişir. Yetişmeye yetiştik ama buraya kadar nasıl geldik? Geldiğimiz yerin cami olduğunun bilincinde hareket ettik mi? Camiye gelirken günaha düştük mü? Kaçımız bu soruları soruyor kendine ya da kaç kişi cami adabını biliyor? Bu yazımızla 6 madde ile cami adabını tekrar gözden geçirelim, hatalarımızın farkına varalım ve adaba uygun hareket edelim İnşaAllah…
Yıllardır vaizlerde, kitaplarda, sohbetlerde beden temizliğinin önemi dinliyoruz. Hatta şuan bile birçoğunuz içinden ‘bunu biliyoruz’ dedi =) Evet sözde hepimiz biliyoruz fakat uygulamada nedense eksiğiz! Camilerde bu durumların önüne geçebilmek için çeşitli yöntemler uygulandı. Temiz çorap temini de bunlardan biridir. Mesele sadece çorapta değil. Camiye gelmeden önce soğan sarımsak yenmesi, kılık kıyafet temizliğine dikkat edilmemesi de diğer hususlardır. Peygamber efendimiz; sallallahu aleyhi ve sellem “Sarımsak veya soğan yiyen kimse bizden ve mescitlerimizden uzak olsun, evinde otursun” (Buhari, Edeb,76) sözüyle bu durumu çok net bir şekilde açıklamıştır.
Genç, yaşlı birçok kişinin yaptığı temel hatalardan biri de camiye gittiğini unutup, yarışır bir şekilde camiye gitmektir. Namaz vakitlerini hepimiz biliyoruz Elhamdülillah. Dolayısıyla vakit yaklaşınca yavaş adımlarla, vakar ve sükunet içinde sağ ayak ile Eûzu Besmele çekerek camiye girmeliyiz. Koşarak geldiğimiz cami de genelde ayakkabılarımızı da aynı performans ile hızla ayağımızdan atıyoruz. Bizden sonra gelenlerin engellediğimizi düşünmeyerek onları mağdur ettiğimiz gibi çıkışta da bizden önce çıkan kişilerin de ayakkabılarımıza basarak geçmelerine sebep olup kendimizi mağdur ettiğimizi unutmayalım.
Bazı camilerin girişlerinde yazar; “Hak ile irtibat için halk ile irtibatı keselim” yani cep telefonlarımızı kapatalım ya da sessiz mod seçeneğini kullanalım. Uçakla seyahat ederken nasıl ki kurallara uyarak sesi kapatıp ya da uçuş moduna alıyorsak telefonumuzu girdiğimiz yerin cami olduğunu ve adaba uygun davranmak gerektiğini de hatırlayalım. Namazı bitirir bitirmez telefonu açıp biriyle konuşmaya başlayarak, oyun havaları çalan telefon müziğiyle camide bulunduğumuz sürede diğer kişilerin namazını huşu içinde kılmalarına engel olduğumuzu hatta namazlarını bozmaya bile sebep olarak hem haklarına hem de günaha girdiğimizi bilelim.
“İnsanlar ezan okumanın ve ilk safta yer almanın sevabını bilselerdi, ön safta durabilmek için kur’a çekmekten başka yol bulamazlardı.” (Müslim, Salât, 129; Buhârî, Ezan, 9, 32) Ön safta namaz kılabilmek için en son girdiğimiz camide; cemaati yararak, iterek ön safa geçtiğimizde daha çok sevap alabileceğimizi düşünmüyoruz herhalde? Özellikle de cuma namazlarında sıkça yapılır. Eğer namazı ön saflarda kılıp daha çok sevap almak istiyorsak; daha erken gelip yerimizi almalıyız. Bir başkasını rahatsız ederek hakkına girerek sevap işlenilmediğini de müslüman olarak hepimiz biliyoruz. Ve diyoruz ki herkes nasibine düşeni alır.
Kaynak: VANDAHABER