Uzmanı uyardı! o hastalık ağızda oluşan lezyonlarla kendini gösteriyor

Şap hastalığıyla alakalı açıklamalarda bulunan prof. dr. onur başbuğ, şap hastalığının çiftlik hayvanlarında artış gösterdiğini söyleyerek çiftçilere uyarılarda bulundu.

Uzmanı uyardı! o hastalık ağızda oluşan lezyonlarla kendini gösteriyor
Yayınlama: 31.01.2024
Düzenleme: 31.01.2024
A+
A-

Şap hastalığıyla alakalı açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Onur Başbuğ, şap hastalığının çiftlik hayvanlarında artış gösterdiğini söyleyerek çiftçilere uyarılarda bulundu.

Veteriner Prof. Dr. Onur Başbuğ, şap hastalığının gündemdeki yerini koruduğunu belirterek “Çiftlik hayvanlarında gördüğümüz ve son derece yaygın olarak karşımıza çıkan hastalığın son yıllarda genç sığırlardaki ölüm oranlarında artışlar görüyoruz. Çiftlik hayvanlarında artış göstererek seyreden şap hastalığının ‘Sat 2’ tipinin ülkemize sınır bölgelerden geçmek suretiyle artık ülkemizde de görüldüğünü söyleyebiliyoruz” dedi.

Halk sağlığını da ilgilendiriyor

Sözlerine devam eden Prof. Dr. Başbuğ, hastalığın halk sağlığını da ilgilendirdiğini ifade ederek, “Miyokarditle karşımıza çıkabilmektedir. Nispeten yaşlı hayvanlarda veya sığırlarda hastalık; iştahsızlık, yüksek ateş ve ağızda oluşan lezyonlarla kendini gösterir. Bu lezyonlara baktığımız zaman ise veziküller ön planda olduğunu ve zamanla bu veziküllerin ülser şeklini aldığını görmekteyiz. Hastalık süreci iki haftaya yayılım gösterebilmektedir. Hastalığımız tedavi imkanlarına sahip olmakla beraber, bulaşıcı ve zoonoz olabilme özellikleri açısından halk sağlını da ilgilendirir. Her ne kadar insandan hayvana geçebilme özelliği olsa da bir koronavirüs ya da kuduz gibi olmasa da belli başlı belirtileri insanlarda oluşturabiliyor” şeklinde konuştu.

Karantina sürelerine uyulması gerekiyor

Başbuğ, bu hastalığın hayvanlar arası bulaşını önlemenin oldukça önemli olduğuna değinerek, “Bu sebeple Tarım ve Orman Bakanlığı yıllık periyotlar içinde aşılama programları uyguluyor. Örneğin ülkemizde yeni olmasına rağmen bakanlığımız tarafından Sat 2 virüsüne karşı aşı geliştirildi. Bu, sahada proje olarak uygulanabiliyor. Bu noktada bizlere ve özellikle vatandaşlarımıza düşen görev sürülerine yeni hayvan alacaklarsa eğer karantina sürelerine uyulması gerekir. Çünkü bulaşma hızlı olabilmektedir. Hatta kullandığımız ekipmanlarla dahi bunlar taşınabiliyor. Hayvanlar, sürüye girdikten sonra da bulaş riski taşıyabilirler. Böyle bir durumda ise tarım il müdürlükleri ve veteriner hekimlere haber verilmesi son derece önemlidir. Bu konuda ihmalkâr olmayalım. Hastalığın bu şekilde yayılmasına ve en az sayıda kayıpla atlatmaya özen gösterelim” diye konuştu.

 

Şap Hastalığı NEDİR?

  1.      Şap hastalığı çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında (popülasyonlarında) % 100’e kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle hastalık ekonomik, siyasi ve ticari yönlerden büyük önem taşımaktadır.

 

  1.      Hastalığın etkeni Picornaviridae familyasının Aphtovirus alt grubunda yer alan şap virusudur. Virusun O , A, C , SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1 olmak üzere antijenik olarak farklı yedi ayrı serotipi bulunmaktadır. (O) serotipinin II, A serotipinin 32, C serotipinin 5, SAT I serotipinin I, SAT 2 serotipinin 3, SAT 3 serotipinin 4 , ASIA I serotipinin ise I alt tipi vardır. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirmektedir.

 

  1.      Virus fiziksel etkenlere karşı değişik duyarlılık göstermektedir. Isıya dayanıksız olup 37oC’de 12 saatte, 60-65oC de 1/2 saatte, 85oC de ise birkaç dakika da yıkımlanarak etkisiz hale gelmektedir. Ancak düşük ısı derecelerine ve ani donma ve çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır. Enfekte karkaslarda +4oC de 24-48 saatte laktik asit oluşumuna bağlı olarak hızla inaktive(etkisiz) olurken, kan, kemik iliği, lenf bezleri ve iç organlarda uzun süre dayanabilir ve ani dondurmalarda iskelet kaslarında da uzun süre aktif halde kalabilir.

 

  1.      Virus çevre şartlarına da oldukça dayanıklı olup;

 

Yapağıda 24 gün

Sığır derisinde 4 hafta

Samanda 15 hafta

Kepekte 20 hafta

Toprakta 4 hafta

Kuru ot ve danede 5 ay

Kaynak: İHA

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.