Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu’nda; İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken ‘imam nikahıyla evlendirmesi’ ile ilgili yaptığı açıklamayı 28 Şubat sürecine benzer bir oyunun başlatılması girişimlerine asla göz yummayacağız şeklinde sonlandırdı.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün Cumhurbaşkanlığı ile bağlı kuruluşların 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülüyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bütçeye ilişkin yaptığı sunumda, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken ‘imam nikahıyla evlendirmesi’ ile ilgili açıklama yaptı,
Oktay, gündemdeki bir numaralı konu başlıkları arasında yer alan ve devlet içine sızan tarikatlar ve cemaatlerle ilgili tartışmayı yeniden alevlendiren skandalla ilgili “İddia edilen bu insanlık suçunun belli inanç gruplarına yönelik suçlayıcı ifadelerle genellenmek suretiyle yapılmaya çalışılanı da görüyoruz… 28 Şubat sürecine benzer bir oyunun başlatılması girişimlerine asla göz yummayacağız” ifadelerini kullanarak olayı 28 Şubat’a bağladı.
Oktay şunları söyledi:
“FAİLİ KİM OLURSA OLSUN LANETLİYORUM”
Gündemimizin en başında, tüm Türkiye’nin içini yakan çocuk istismarı vakası yer alıyor. Bahsi geçen olayla ilgili öncelikle bir baba, sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak şunu söylemek isterim: Taciz, istismar gibi olayların tümü; amasız, şartsız bir insanlık suçudur, faili kim olursa olsun lanetliyorum.
“DÜNYA SUSSA BİZ SUSMAYIZ”
Biz ki dünyadaki adaletsizliklere, eşitsizliklere, hak ihlallerine karşı duran; haklının hakkını aldığı bir dünya için mücadele eden kadrolarız. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere; nerede bir haksızlık, hukuksuzluk varsa dünya sussa biz susmayız. Siyasi geçmişimiz, bu duruşumuzun örnekleri ile doludur.
Bir vatandaşımızın, hele ki bir çocuğumuzun temel hakları söz konusu olduğunda elbette tepkisiz kalacak değiliz, kalmadık da zaten. Aile Bakanlığımız bu durumun ihbarı ile birlikte, bu kızımızı hemen koruma altına alarak can güvenliğini temin etmiş ardından da psikososyal destekler verilmesi gereken ilk acil hizmetleri ve devamındaki rehabilitasyon çalışmalarını sürdürmüştür.
Kızımızın koruma altına alınmasını takip eden dönemde ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan da derhal soruşturma başlatılmıştır ve halihazırda İstanbul’da Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama devam etmektedir. Olay yargının tasarrufundadır. Artık bize düşen, bağımsız Türk mahkemelerinin işini yapmalarına müsaade etmek ve hukuki süreci yakından takip etmektir.
“EN AĞIR CEZAYI ALACAKLARINA İNANCIMIZ TAMDIR”
İsnat edilen suç sabit görüldüğünde, suçluların tümünün en ağır cezayı alacaklarına da inancımız tamdır. Devam eden hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararının gözetileceğine inanıyoruz, inanmak istiyoruz. Çocuğa yönelik, kadına yönelik istismarın nasıl karşısındaysak bu gibi toplum vicdanını kanatan olayların siyasi malzeme yapılmasına da karşıyız. Mağdurlar, siyasetin aparatı değildir. Elbette gündeme gelen travmaya tepki son derece doğaldır ve desteklenmelidir. Ancak bu kardeşimizin bundan sonra da bir hayatı olduğu gerçeği unutulmamalıdır.
Özellikle resimlerinin kamuoyu nezdinde paylaşılmaması içinde bulunduğu durumun yaralarını sarması açısından son derece önemlidir.
Çocuğun ikincil örselenmesinin önüne geçmek için, yaşadığı travmanın atlatılabilmesi için; öncelikli olarak muhalefete bu mağduriyetlerin bir siyasi şov malzemesi olmadığını hatırlatmak isterim. Adil yargılamanın sonucunu beklemeden tarafları yaftalamak, toplumda ayrışma oluşturmak; topluma da hiçbir siyasi partiye de çıkar sağlamaz.
İddia edilen bu insanlık suçunun belli inanç gruplarına yönelik suçlayıcı ifadelerle genellenmek suretiyle yapılmaya çalışılanı da görüyoruz. Bu vesileyle Sayın Kılıçdaroğlu ve altılı masaya da sayın Aslı Baykal’ın dün paylaştığı Twitter mesajlarını özellikle hatırlatmak isterim. 28 Şubat sürecine benzer bir oyunun başlatılması girişimlerine asla göz yummayacağız. Bunu da özellikle ifade etmek isterim.
Oktay, “İşinize gelmedi mi konfor alanınızdan hükümet sistemine çamur atmaya başlıyorsunuz. Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorsunuz. Çoğu zaman hadsizce ifadeler kullanarak… ‘Tek adam’ diye hesap sorulamayan o eski dönemleri bir gün eleştirdiniz mi? Eleştiremezsiniz! Çünkü tek parti dönemi ve 1980’lerden sonra hâkim olan vesayet sisteminin, tek adamlığın ta kendisidir CHP zihniyeti” dedi.
“O KADAR MATEMATİĞİNİZ VARDIR HERHALDE”
Oktay, soru önergelerinin neden yanıtlanmadığını açıklarken “Cumhurbaşkanı uçağının kaç kanadı var’ diye benzerine hiçbir ülkenin muhalefetinde rastlayamayacağımız tarzda soru önergeleri aldık. Cumhurbaşkanlığının kaç uçağı olduğu bunların hangi görevlerde kullanıldığı açıkça ortadadır.
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı envanterine kayıtlı uçak sayısını daha önce açıkladık. Uçakların kanatlarını da siz sayın. O kadar matematiğiniz vardır herhâlde” diye konuştu. Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da teknoloji üzerinden hedef alarak şunları kaydetti:
Kılıçdaroğlu diyor ya ‘millet teknoloji görsün’. CHP’nin teknolojiden anladığı çevrimiçi görüntülü konuşma. O da hologramlı, üç boyutlu konuşma gibi bir şey de değil düz ekrana yansıtılmış. Gençler; görün bunların vizyonu bu. Bunu EBA ile e-okulda bizim çocuklarımız yıllardır kullanıyor, CHP antik çağda mı yaşıyor?
Oktay, “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmalarına da değinerek, “FETÖ’nün siyasi ayağından söz edenler oldu; FETÖ ile kol kola olan sizsiniz! FETÖ’cülere sahip çıkan sizsiniz! Biz o hainlere dünyanın her yerini dar ediyoruz. Sizin genel başkanınız bu hainlere af vaat ediyor, FETÖ’nün siyasi ayağını görmek istiyorsanız ona bakacaksınız” dedi.
Kaynak: Cumhuriyet.com.tr