Hep merak konusu olmuştur. Namaz kılmak İslam’ın 5 şartından biridir. Namaz ibadeti günde 5 vakit olarak farz olarak kılınıyor. Peki Namazın 5 vakitte kılınmasının hikmeti nedir? Merak edien sorunun cevapbı…
Namazın “sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı” olmak üzere beş vakte tahsîsinin hikmeti nedir? Niçin bu beş vakte tahsîs edilmektedir? Bu vakitler insâna neyi hatırlatmaktadır? Hemen herkesin aklına gelen bu soruların cevâblarına Bediüzzamân’ın “Sözler” isimli eserinin “9. Söz” kısmında yer alan bilgiler ışığında bakalım…
24 saat (bir gün) ise bütün zamânların hulâsâsıdır. Farz namazların kılındığı bu beş vakit; dünyânın geçirdiği devirleri, insânın devrelerini, günün devrelerini, senenin devrelerini hatırlatmaktadır.
Saatimize bakalım. Sâniye mili 60 def’a döner, 1 dakika olur. O dakika, sâniyelerden ibârettir. 60 dakika bir saattir. Dakikalar olmazsa saat olmaz. Saatin içindeki çarkların çalışmasıyla hareket başlıyor ve zamân ölçüsü şu sırayla işliyor:
Bu şekilde hafta, ay, sene, asır diye gitmektedir. Küçüğün hareketi, büyüğün hareketinden haber vermektedir. Günlerden mevsimler meydana gelir. Günlerin dönüşü, seneden haber verir. 60-100 sene bitince de insânın ortalama ömrü biter.
Dünyânın, insânın, senenin ve günün devrelerine bakalım:
Günün, senenin, insânın ve dünyânın ömürlerinin devirleri bunlardır. Şimdi bu devirler ışığında namaz vakitlerine bakalım:
Yeni bir günün başlangıç vakti olan sabahı hatırlattığı gibi; dünyânın ilk yaratılışını, insânın ana rahmine düşüşünü, ilkbahar mevsimini de hatırlatmaktadır.
Günün ortası olan öğle vaktini hatırlattığı gibi; ilk insân olan Hz. Âdem (as)’ın yaratılışını, insânın
gençlik devresini, senenin yaz mevsimini de hatırlatır…
Güneşin gurûba doğru meyletmesiyle ikindi vaktini hatırlattığı gibi; beşeriyyete Resûl-i Ekrem (asm) Efendimizin peygamber olarak gönderilişini, insânın ihtiyârlığını, senenin güz mevsimi başlangıcını da hatırlatır…
Güneşin batışıyla akşam vaktini hatırlattığı gibi; dünyânın Âhirzamânın sonuna geldiğini, insânın vefâtı ânını, senenin güz mevsimi sonunu da hatırlatır…
O günün bütün ışıklarının ölmesiyle yatsı vaktini hatırlattığı gibi; dünyânın bütün bütün harâbiyyetini,
vefât eden insânın geride bıraktığı son eserlerinin dahi kaybolmasını, senenin ölümü demek olan kış mevsimini de hatırlatır…
Bir de gecenin üçte ikisi geçince kalkıp kılınacak olan teheccüd namazı vakti vardır. Yatsı namazından sonra sabah namazına kadar olan bu devre ise, Berzahın başlangıcı ile sonunu hatırlatmaktadır. Teheccüd namazı, gece karanlığında, kabir karanlığında bir ışıktır. Azâbı durdurmaya vesîledir.
Dünyânın ömrü 7 devredir. Bunun ilk 5 devresi, namazın vakitlerine işâret eder. Allâhu âlem, Kur’ân’daki 6666 âyet, dünyânın yaşına işâret etmektedir. 7. bine girmeden kâinât harâb olur. Kıyâmetin tam vaktini ancak Allâhu Teâlâ bilir, ama ba’zı İslâm âlimleri Kur’ân’ın işarî ma’nâsına bakarak böyle bir değerlendirme yapmışlardır.
Kâinâtın ömrü içindeki 5 devre, 5 vakit namazı hatırlatır. Namazın bilhassa bu beş vakte tahsîs edilmesinin bir mühim hikmeti de, bu müdhiş inkılâb vakitlerini hatırlatmasıdır. Her bir vakit namazında bu ma’nâları bilerek namaz kılmak daha da ehemmiyetlidir. O yüzden Müslümanlar bu namaz ibâdetine her şeyden daha fazla eğilmeli, daha fazla zamân ayırmaya gayret etmelidir.
Her kıştan sonra tâze bir baharı, her geceden sonra yeni bir nehârı (sabahı) getiren Kudret-i Ezeliyye, kabir karanlığından sonra da Haşir sabahını getirecektir. Âlemin 6. devresi işte o Haşir meydanındaki yeniden dirilme ve hesâbların görülmesi zâmanıdır. Cennet veyâ Cehennem’le ebedî devâm edecek olan 7.devre ise, Cenâb-ı Hakk’ın tamâmen kudretiyle tecellî edeceği ebediyyet âlemi olacaktır.
*Yukarıdaki içerik Burhan Bozgeyik’in Gençliğin İlmihali adlı kitabından alınmıştır.
kaynak: milli gazete
Kaynak: VANDAHABER